31 Aralık 2010 Cuma

Hayat Erkeğiyle Yeni Yıla Girelim!


Hayat Erkeği, 1999 krizine kadar başka bir adla mutsuz bir hayat yaşamış, kriz zamanı Hayati Erkeçi olan adını mahkemeye başvurarak değiştirmiştir. 2003 krizinde tadilat nedeniyle gittiği ucuzluk sürecinde bit pazarında anılarını satarak köşe, aklına geleni attırdığı Twitter'da tık manyaa, kendi anılarıyla önce kendisi coştuğu için de osbir bağımlısı olmuştur.


Sürü psikolojisinden nefret eden Hayati evden kaçmış, geri dönmeyip, halkın arasında gidip gelerek yalama olduğundan kendini İstanbul'da kazığa bağlamıştır. Fazla uzağa gidemeyen Hayati, sabahları ofisoğlanlığı, öğlenleri blog yazarlığı yapmakta, akşamları evsahibi saklambaç oynayıp, geceleri Late Night Parizien Pavyon'unda Şarlo kılığında striptiz yapmaktadır. Bir gece sarhoş kafayla "hayat bana neden koyuyosun" adlı şarkısını mırıldanırken kulak misafiri olan Serdar Ortaç'a bestesini kaptırmış, bu ona daha da koymuştur. Çünkü misafir diye ağırladığı Ortaç hem şarkısını hem anılarını çalmıştır. Ama olsundur. İçinden hep söylediği gibi onun adı Tosundur ve okuyana kosundur.


Hayati okkalı ve cukkalı küfürvari sözcükleri serptiği blog tarlasından geçen koyunlardan koyun vergisi almakta, vergi ödemeye yanaşmayan kurtları hemen kapmaktadır. Dilinden korkanlara doğal olarak hayret etmektedir. Çünkü Ona göre "g.t ve s.k" organlarımızın tıbbi lakabıdır. Feriştah’ın iştahını açan Hayatirkee, osbir çekmediği zamanlarda boş kalan parmaklarıyla hayat hakkında derin yorumlarda bulunup bizleri şaşırtmaktadır. Ne? O 10 parmak klavye bilmez mi? Aman Tanrım yoksa... yoksa o cümleleri jetskiyle mi yazmıştır?


1-Biliyorsunuz 2010 yılında büyük sorunlar yaşadık ülkecek. Gündem aşağı yukarı karamsardı. Ben de genel bi sorunumuza değinip görüşlerinizi alacağım. Kilodun araya sıkışması problemi nolacak hocam? Yok mu bi çaresi?


Madem sürekli araya sıkışıyor, kilodu çıkarıp sorunu çözelim. Hatta bundan sonrada hiç giymeyelim. Zaten varla yok arasında bir şey.



2-Patenti sana ait bir küfrün var mı? Küfür için idman yapar mısın? Tekniği var mı? Gelişine mi vuruyorsun? 90'a çakmayı nasıl beceriyorsun? (Dur bi dakka önlem aliim, sen konuş ben dııııııııııt'a basıyorum)



Yok ya öyle küfür için de antreman yapacaksam, öliyim sizde bende kurtulayım daha iyi. Ayrıca artık o makineye basıp durma, bozucan masraf olacak.



3-Sahneye çıksan Huysuz Virjin olur muydu senden? Senden ne olur sahi?



Sahneyi sevmiyorum, arkada işler çevirmek bana daha iyi geliyor. Kendimi her başarılı erkeğin arkasındaki ibne gibi görüyorum.



4-Paranın a.q.bilseydin ne yapardın? Çalıştır libidonu:)


Bele kuvvet deyip, prezervartif kullanmadan gece gündüz ammına koyar dururdum. Malumunuz hepimiz parasızız çoğaltmak lazım.



5-Osbir dışında ne gibi tatmin yolları var? 31'e kadar sayı saymayı bilmeyenler ne yapar? Tatmin edici bi soru olduysa ohhhhhhhh de anlarım:P


Valla osbir dışında henüz tatmin yolum yok. Bazen saksafon çalıyorum, ama herkesin saksafonunu ağzıma almadığım için oda pek olmuyor hatta ay'da güneş'te bir saksafon çalıyorum diyebilirim.



6-Lan şunu bi yataa atsaydım dediğin biri var mı koçum? Çekinme nası olsa atamyıcaan:P


Enrique Iglesis var. Şaka falan değil cidden aklımda o var. Zaten o adamı gördüğüm zaman Allahın bana çok çok büyük haksızlık ettiğini düşünüyorum. Ama Allahın benim için de, başka bi planı olduğuna inandığımdan ses etmiyorum. Bakalım planı neymiş, bekleyip görücez.



7-Fazla osbirin zararları neler? Bu konuda tez yazabilir misin?



Fazla osbirden dolayı bi ara, s.kimin derisi soyulur gibi olmuştu, ama onun dışında bir şey yok. Bide osbir çektikten sonra s.kim iyice hayata küsüyor, böyle nerdeyse içine kaçıyor. O zamanlar s.kim ortadan kaybolduğu için bende hayata küsüyorum, yemekten, sütten kesiliyorum. Bide ben osbir çekmeye planlı başlamadığım için hooop bi anda asılıveriyorum. Tabii asılırken yanımda peçete ve bilumum şeyler olmadığı için etrafı bayaa kirletiyorum. Sonrasında temizlik çok uğraştırıyor. Bu durumun önüne veya arkasına geçmek için, bu işi de planlı yapılmasını salık veriyorum.



8-Seni neyle kandırabilirler?


İçten bir bakış, sıcak bi öpücük veya samimi bir sözle rahat kandırılıp g.tü parmaklanabilen biriyim. Yeterki kandırıldığımı çaktırmayın, eğer çakarsam varya, o kişinin anasını avradını s.kerim ve benden sonra kimse s.kemesin diye anasının a.ına ( ay pardon vajisına diyecektim elimden kaçtı) beton dökerim.



9-Yanlış anlar mısın? (Hayır anlıyorsan sana bi yanlış söyleyeceğim) Neyi yanlış anlayabiliten var?


Valla çok salak biri olduğum için (bknz: saf değil salak) her şeyi yanlış anlayabilirim. Hatta anladığım yetmezmiş gibi, dinlemeden bilmeden kavgasını bile ederim.



10-Marifet: kaldırabilmek mi indirebilmek mi?


Marifet kandırabilmektir.



11-Şimdi içine bakıcaaz:


İçime bakman için sanırım, başını götüme sokman lazım.



12-Bi gün mutlaka alacağın şey ne?


Alabilir miyim bilmiyorum ama, bi evim olmasını çok istiyorum. Sobalı falanda olsa olur. Yeterki başımı sokucak bana ait bi evim olsun.



13-Alınca acı çekmekten korkmayacağın şey ne olabilir?


Enrigue Iglesis 'in s.ki.


14-Hayatında gördüğün en büyük şey ne?


Ya bi rus gay porno yıldızı vardı, gördüğüm en büyük "şey" onunkiydi. Adamın ismini şimdilik hatırlıyamadım. Sana zahmet sen bul, soyadı muhtar falandı sanırsam.


15-Görünce noldu?


Noolcak dilim tutuldu. dil atmaya kalkışsam boğulur ölürüm diye düşündüm. Mübarek yarrak değil, adamın 3üncü bacağı gibi bi şeydi.


16-Bir kalıp sabunla naapabilirsin?


Patatiiiizzz baskı falan yaparım her halde.



17-Porno için mi sanat için mi soyunursun?


Parayı bastıran herkes için soyunurum.



18-Noktalı yerlere attır: (ay hiç attırmadım)



.....başımı çıktığım yere.......... sokasım var.



Göbekli olsun .......ne olursa olsun...............................


......paranın..............'ın kalını makbuldür. Hayır yani .......ihtiyacım...........için.


Kestaneyi çizdirmek ...........iyi pişmesini falan filan sağlar. Buda ..kutuplarda aşk yaşamaya......benzer.


İyi ki ........az..................mışım yoksa harbiden hayat erkeği olurdum lan!



19-Gay barda ne yapılmaz?


Kişiye bağlı. Sıçmadığı müddetçe her şey yapılabilir.



20-Sanal sohbette birini tanımak için soracağın en güzel soru dizisi ne?


Sanal da konuşmayı sevmiyorum. Ordaki konuşmalar çok gereksiz geliyor bana. Fikir paylaşımı, bir konu hakkında tartışma olursa severim, yaparım. Yoksa tanışmak için falan sanalı sevmiyorum. Çünkü insanlar sanalda olmak istedikleri gibi davranıyorlar, oldukları gibi değil.



26-Ne tür erkeklere kıl olursun?



Eskiden olsa, kırıtkan olanlara kıl olurdum. Ama artık erkeği bırak kadınlara bile kıl olmuyorum. Sanırım yaşlanmanın işaretleri bunlar. :((( bak dertlendim şimdi.



22-Alt kattaki evsahibi teyze Cinderella'nın meleği olsa, senin için ne yapsa beğenirsin külkediciği?



valla kadın daha ne yapsın, bi beni doğurmadığı kaldı. Ay ölürüm ben ona. Canımdır o canım.



23-Canın sıkılınca ne yaparsın? Yaptıktan sonra geçer mi onu yaptığın için canın daha da mı sıkılır?



uyuya kalmak için osbir çekerim.



24-Geleceğinle hesaplaştın mı? (Ne o öyle geçmişinle hesaplaştın mı geyiği:P) Bahşiş bırakacak mısın? Beklentin ne?


Ne geçmiş ne gelecek hiç biri şu an sikimde bile değil. Ama anlık şalterlerim attığı zaman ikisinede saydırmaktan geri kalmıyorum.



25-Sence "pornoval" ne demektir? Bizi öyle bi kelime olduğuna inandır. Ne? Yoksa öyle bi kelime hakkaten var mı?


Pornoval: Porno yıldızlarının her yıl, dünyanın belli bir yerinde toplanıp kutladıkları festivale denir. Bu yılki pornoval, amerika'nın bi ilçesinde kutlanacak. Ana teması "at sikine konmuş kelebek etkisi" adını taşıyor. Festivale monika lewinsiki, bill klindon, arnold şalvarlagezer, corc puşt, julia roberts cafee, johny köküne kadar deeple, tom kro'z, bırus bitlis, nicole kid-man ve kılı bill katılacak. Ben de şeref konuğu olarak katılacağım.

Eski yılın anatomisi

Toplam 340 post girmişim geçen yıl. Buradan geveze olduğumu söylemek mümkündür:)).
Genel olarak komik olmaya çalışan, boş gevezeliklerle dolu, görselliği ön planda bir blog.
Bu nedenle yazılarımın çoğu aynı anda KOMİK ve RÖPORTAJ veya KOMİK ve İTİRAF gibi iki kategoriye birden girer. GOOGLELAMADAN başlığı ile başlattığım interaktif oyunlarda kendimi sınarken sizleri araştırmaya sevketmek istedim. RÖPORTAJ serisinde kendimle ve sizlerle yaptığım sadece beyin fırtınası idi. Ama altmetni okuyabilenler çok şey yakalayabilir elbette.
Evet beynimin tek yarım küresini kullanıyorum. Bu nedenle görsel hafızam kuvvetlidir. Görselliğe, görsel güzelliğe önem veririm. İnsanları güldürmeyi ve haydi başka şekilde söyleyeyim mutlu görmeyi seviyorum. Görsellik kadar kelimelerle oynamayı de seviyorum. Birikim ve yeteneğimin elverdiğince varolanı farklı söylemeyi seviyorum. Ne kadar kocaman görünsem de ödleğim. Kendimi ne şekilde ifade edebileceğimi bilemediğim için saçmalıyorum. İlgiyi üstüme çekmeyi sevsem de utangaç yanımı ne yapmalı? Lider özelliği ve karizma sıfır. Heey bi dakkaaa! Ben eski yılı değerlendirecektim kendimi değil ki...
Geçen yıl Avatar'la başlayan sürprizle 3D film izledim. Hiç biri onun yerini tutamadı tabii ki. 3D maceram 1987 yılına dayanır tabii aslında. Bu yılın güzel sürprizlerinden diğeri de evime 3D Led TV alabilmek oldu. Sinema tutkumu Keyfekeder'le birlikte sistematik ve sanatsal bir temele oturtmak için İKİ KÜLTÜR MANTARI blogunu açtık. Küçüklüğümden, anılarımdan bahsettiğim anlar oldu. Heyecanlarımı paylaştım. İki yarışmayı kaybettim ama iki dergide öykülerim yayınladı. Korkularım oldu. Yeni bir iş dalında kendimi ispatlamak zorunda kaldım. Hepsi var içeride. Bit pazarı mı desek çıfıt çarşısı mı?... Maymun iştahlılığıma şahit oldunuz. Şöyle çizgisi olan asil bi blog olamadı belki ama eğlendik. Sabun köpüğü gibi olmasın yazdıklarım onu da istemem. Geçen yıl ismini söyleyemediğimiz yanardağla ve kafa şişiren vuvuzella ile uğraşmışız. Bu yıl patlayan şey sadece 3 kuruşluk balon, kafamızı şişiren sevimli minik bir çocuk olsun. Yeni yılınız kutlu olsun! Heyyt bee gaza geldim:P

Sinerji-Blog-Ferhunde-Çıplaklık ve Ruhdaşlık Üzerine...

Sizlerle yaşadığım "Second Life" blog maceram, dirsek teması çalıştığım insanların bilmediği bir enerji veriyor.

Son günlerde Berna'nın başlattığı oyunla beraber artık ciddi bir SİNERJİ başarısı yarattığımıza inanıyorum.

Bizi birbirimize bağlayan ne?

Bloglarımız, Ferhunde'nin ya da Necla'nın içine bakmak gibi. Yani, sıradan görünen birinin sıradışı olduğunu, marjinal görünenin sıradan, ötekileştirdiğimiz kişinin aslında biz olduğunu görmek, hata yapan birinin neden yapıp, nasıl etkilendiğini görüp hak vermek gibi.

Öteki diye birinin olmadığını, herkesin içinde "sevgiye ve anlaşılmaya muhtaç bir küçük kız/oğlan çocuğu" olduğunu anladıkça yaralarımız iyileşiyor. Yalnız olmadığını bilmek, başkalarında özendiğimiz hayatlarının arka bahçesinde benzer acılar çekenler olduğunu bilmek bir teselli veriyor.

Görüyoruz ki karşımızda yargılayacağımız bir dış görünüş yok, öyle düşünmediği halde inatla fikir savunan tükürük saçan bir ağız yok! Aksine ÇIRILÇIPLAK birer ruh var.

Özgürlüğün en uç simgesi olan internet, blog yoluyla bu ruhları birbirine çatıyor. İçimizi hiç olmadığı kadar açıyoruz. Kilometrelerce ötedeki bir ruha dokunup anlaşılabiliyor, dostluk kurup, günbegün perçinleyebiliyoruz.

1900'lerden 1980'lere kadar uzanan romantik ve idealist günlük tutma ihtiyacı artık yerini bloglara bıraktı. Ama tek farkla: Onlar acıyı çekip, günlüklerini herkesten sakım sakım sakladı, bizler eşzamanlı olarak ve okunmak üzere paylaşıyoruz. Ama tabii yakın çevremize içini bu kadar şeffaf gösterme cesareti olanımız çok az:( Onlar, öldükten sonra anlaşıldı ve yalnız öldü, bizler, yalnız olmadığımızı paylaştıkça görme lüksüne sahibiz.

O halde bunun kıymetini bilip, hakkını verelim. Ne dersiniz?

Nice paylaşımlara kapı açacak bir yıl diliyorum güzel ruhdaşlarım.

30 Aralık 2010 Perşembe

Ayu Hayvanını Tanıyalım

Bi gün bi mail geldi:

"Merhaba, The King'in blogunda bir yorumunuzda şu şiirin bir bölümünü yazmışsınız: "Yazık, çok yazık bla bla bla... " Çok beğendim. Aradım, baktım, http://......blogcu.com/ abimiz burda da yayınlamış. Ama şairini öğrenemedim. Fazıl Hüsnü Dağlarca mı, bi ihtimal. Siz bu şiirin kime ait olduğunu biliyor musunuz?" Profiline baktım. Üniversite öğrencisi bi kız. Dedim herhalde 18 yaşında filan. Hoşuma gitti bunları yazması.

"O şiir s.. g...'ye ait Berna Hanım, isterseniz size ulaşmasını sağlayabilirim, tanıyorum kendisini" dedim.

"Acaba kendisi iletebilir mi bana şiirini? Sağda solda yayınlanan haliyle hiç uğraşmayalım, kendisi ulaştırabilir mi? Sevinirim ilgilenirseniz. Çok güzel bir insan tanıyormuşsunuz. Şiiri çarptı beni." dedi.

Utandım. Şöyle bişi yaptım. "S... Abi günaydın, Nasılsın abi? Senin çok sevdiğim şiirinden bir alıntı yapmıştım arkadaşıma. O alıntıyı Berna Hanım görmüş, tarzın çok hoşuna gitmiş. Senden o şiirin tamamını istiyor. Elçiye zeval olmaz. Berna hanımla yazışmalarımızı gönderiyorum. İyi günler." diye kendi kendime mail attım altına Sed. Yıl. yazarak (aklımsıra Sedat Yıldırım'ım ben:P). Evet attım walla:) Bu yazışmaya O'nu da CC yaptım. Sonra da bi blog açsın diye teşvik etmek için: "Aaa sizin blogunuz niye yok? Sadece okumak var mı? Pamuk eller kaleme!" dedim.

Sonra diğer mailimden kızcağızın mailini cevapladım:

"Günaydın Berna Hanım, Beğeniniz çok hoşuma gitti elbette. Benim de en sevdiğim şiirimdir. Gerçi şiirden çok şiirsel öykü gibidir. Ekte şiirin aslını gönderiyorum. Umarım sizin de böylesi güzel bir çocukluğunuz olmuştur." O da:

"Merhaba, Eğer izniniz olursa bu şiiri facebook'taki kişisel sayfamda paylaşabilir miyim? Kendi adınızla tabii. Sizin profiliniz varsa, siz yayınlayın, ben o linki paylaşayım. Sevdiğim herkesin okumasını isterim ben. Çok içten, çok temiz ve çok özlemle yazılmış. Yeni şairlerden bu kadar temiz bir şiir okumamıştım daha önce. p... sitesindeki tasarımı, şiiri göstermiyor. Bir de şiir nerede geçen çocukluğunuza dair? Adalardan hangisi?" yazdı. Bu böyle sürdü gitti.



İşte o kız Berna idi ve ben onunla bu kadar sıcak bir bağ kuracağımı bilmiyordum:) Bir tutkal gibi bizleri birbirimize bağladığı için o bir Amelie! Bir blog açıp içinin güzelliğini açtığı için usta bir blogger. İnsanlara bakıp ruhlarını çırılçıplak görebildiği için de Eli öpülesi bir Empat! Kurduğu bağı perçinlemek için bize küçük oyunlar hazırlayan bir oyunkurucu!



Şimdiiii... Madem kraliçemiz bize bir rol biçmiş hemen işe koyulalım.



ÜÇ İNSAN:

1-ALLAAANAYUSU:

Teallaaam, orada burada bu ayının yorumları çarptı gözüme. Yanılmıyosam bloguna da bi girip çıktım. Amanyalebbim o ne bayıcı blogtur ööle. Bitmek bilmeyen yemek tarifleri, hacı baba türbesi gibi 2 gündebi "kafam bozuldu Belaltı'na gittim gezdim", kırmızı şort aradım, turuncu çorap aradım bilmemne, yok depresyondayım unutuldum teraneleri, antin kuntin... İşin kötüsü birinin de sevgilisi mi kankası mı anlayamadım sürekli karşılıklı hediye istemeler, gelince gezdirirsin yorumlarına cevaplar... Nası kıl oluyom. Ayunun teki işte diyom. Bööle 27 yaşında şişman, sırtı kılla kaplı, kara biherif gibi geliyo. Allaan ayusunlan ne işim olur:)))



Yazılarına bakıyosun karakterini de kestiremiyosun. Kendisini izleyen ve yorum yapanların çoğu evhanımı filan:) Yok broşür okumayı severim, yok bilmemne dizisinde zırlarım, çantamda 28 parça eşya var, patatesi teflon tavada karıştıracaksın. Cins ki ne cins. Psikopat mı ne:))) Muhatap alsam üstüme sarma tehlikesi de var. Iyyyy:)))



2-ZARİF ADAM:

Berna sık sık güzel bir insandan sözediyor. Kıskanmamak elde değil+merak da ediyorum. Çünkü her zaman için B.nin referansı benim için önemlidir. Ayu da ucundan kıyısından bana yorumlar da yazmaya başlıyor.



Gel zaman git zaman bir mail atıyor özel adresime. Başlıyoruz muhabbete. Ama ne muhabbet. Sanki 40 yıldır tanışıyoruz. Sonra telefonla konuşuyoruz. Karşılıklı yerlere yatıyoruz. Nasıl sıcak kanlı, nasıl seviyeli, nasıl espirili. Bir anda yakın arkadaşlarım hatta sırdaşlarım arasına giriveriyor. Oldukça duygusal ve zarif. Kendisiyle barışık. Mesela "Tombişim ama üşüyorum, yelek giyiyorum." demişti bir gün nasıl da sıcak gelmişti. Birden onunla röportaj yapmadığımı anımsıyorum ve ilginç yönlerini de keşfediyorum. Yazılarımızda atışıyoruz, özellikle İki Kültür Mantarı'nda onu kızdırmak çok zevkli oluyor. Bazen bir eyleme geçmeden önce onayını alma ihtiyacı bile duyuyorum. Bağlanmak böyle bir şey!



3-AYUCUĞUM:

Depresif yüzünü hiç göstermeyen Ayucuğum neden bu nicki seçmiştir hiç anlamıyorum. Onun sayesinde tanışmak zorunda kaldığım "Akdeniz Humması'nın üzerinde yarattığı psikoloji" ile "geçmişinde yaşadığı ve anlatmaktan kaçındığı duygusal çöküntüyü" kastetmiş olsa gerek. Art niyetsiz ve çıkarsız hareket etmeyi seven, umudunu yitirmemek için çabalayan temiz bir yürek. Misafirperver ve eliaçık. Kötü bir eleştirmendir kendisi. Bir öykümü attım kendisine, gelen cevabı iletiyorum size: "Süt mısır istiyorum şimdi nedense :) haşlama değil ama köz olsun pls hehe" Yuh diyom başka bişii demiyom:) Film eleştirilerimize verdiği eşsiz yorum nasıl: "filmi izlerim, güzel veya çirkindir o kadar :))" Ben herşeye rağmen seviyorum seni. (Okuyo ya şımarsın accuk gariban)

(Bu yazının altında Aslı'nın röportajı var, onu da gölgelemeyelim, merak eden bakar)

Aslı Nesli Neymiş Bakalım!

Bööle karizmatik bi özgeçmişim olsun 10 milyon borcum olsun:P
Ahmet Coka'nın görsellerini aşıra aşıra blogunu "çöp blog" yapan Aslı. Aslen Beyoğlu 99. noter katibinin Aslan Sın'ın kızıdır. Babası "cüzdan nasıl olacak beyefendi" dediğinde nüfus memuruna alışkanlıkla "Aslı" olsun demiştir. Böylece aslında annesi ile "Sureti" olarak anlaşan baba, kazara kızının adını "Aslı" olarak belirlemiştir. Eve döndüğünde şok olan kadın, kocasıyla 3 ay konuşmamış, noter işlemlerini başka notere tescil ettirmiştir.

Aslı, 14 yaşında ve evinin duvarlarına Ahmet Coka posterleri ile doldurduğunda annesi bi anlam verememiştir. Sonra büyüyüp bi blog öteye taşınmış ve yazılar yazmaya başlamıştır. (Hayır, okudum bi anlam veremedim de ordan biliyorum. Yoksa ben Aslının annesi miydim? Sen aslısın, ben suretin miyim? Yoksa "Annesisin" diye bi blog mu açmalıyım. Kafam karışıyor anlaşılan ben zokayı yutmuşum.)

Aslı, lise yıllarında sırasıyla, bant dergi ,Coka Book , dergilerinde çalışmış, Kelly Vivanco'dan özel ders almış, Krista Huot ile Nişantaşı'nda çay içmiş, Unruly Things
'e vesikalık fotoğraf çektirtmiştir. Alper Cangüz'le ise bi kere çıkıp, sonra boyun kısa demek istemiştir.

Blogunda az ve öz yazan Aslı, filoloji mezunudur. Yani, bir file baktığında kaç hortumu olduğunu "şıp" diye anlar. (Gerçi çok içmediğim zamanlar ben de anlayabiliyorum:S) Neyse, Aslı, kendi kendine konuşur genelde. Ya da vücudundaki benleri anlattığı "benden" diye bir köşesi var da onları mı anlatıyo pek anlamadım. Ağır bayaa... Ona denden ve tenten köşelerini açması için baskı yapacağım samimi olursak.


Aslı'nın kitaplarla zoru vardır. Bu ona yumurtalıklarını üşütüp "sidikzoru" olduğu zamanlardan kalmıştır. Rafların arasından geçerken rafadan yumurta yeme ihtiyacı duyar. Okuduğu kitaplar hep seridir. Cin Ali ve Ayşegül serisini okuyup bitirdiğinde göğsüne siyah kurdela takılmış, ama AİDS için olduğunu anlayamamıştır. Cin Ali AİDS'tir. Berna ile iletişime geçen Aslı, Cin Ali'ye yardım gecesi düzenleyerek "Üç Harfliler" diye bi film galası düzenler. Bütün 3 harfli ünlüler gelir. Cem (Yılmaz), Ali (Özgentürk), Can (Dündar) , Can (Yücel'in hayaleti), Cin(Mısır)


Aslı be kâr ve zarar ortaklığına inanmaktadır. Çekoslavakyalılaştırılamamış ve bütün kaleleri fethedilmemiştir. Aslı, suretine düşmandır!


CSA: Ay ben senden çok çekiniyom yaa ,röportaj yapçaam da söyleyemiyom çişi gelmiş çocuklar gibi sallanıyom örtmenim:(


A: Ya ne delisin ya:) Ne yaptım da çekiniyorsun kremim karamelim?

CSA: Yani röportaj yaparken bana ağda yapabilir misin?

A: Zevkle yaparım da becerebilir miyim ki?

CSA: O zaman soriim ha ben?

A: Beceremezsem yardım edeceksin ama sözse söz...

CSA: Aaa ne demek...Ben örnek çıkarırım, göbeğini örüp sana veririm. Sen etrafına zincir çekecek, 2 dolayıp yanındakine ilmik atacaksın sonra bi bakmışın şömen:P Kopya da yazarım istersen bacaama okuyabilirsen:))) Soruyorum

> 1-Taklitler aslını yaşatır ya, taklit edenlere nooluyo filmin sonunda?
A:Ne olacak, rol kapanın elinde kalıyor sonra bana gelip Aslı Noooldu? diye soruyorlar, elimin tersiyle çarpasım geliyor iki tane!

> 2-Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurtanın rafadanı mı makbuldur? Nedir bu işin aslı, Aslı?
A:Yumurtanın tavuğun kıçından çıktığını düşünmek iştahımı kapatıyor olsa da her sabah sahanda beyaz peynirli yumurtayı yer, tavuğunu tanımam.

> 3-Tavuk Yelleri dizisindeki Aslı, sence kümese girecek mi?
A:O dizi bitmedi hala be?
>
> 4-Aslı Güngör ENBE orkestrasıyla söylemeden önce hangi orkestralarla ekstraya çıkmıştır?
> a) ONEBE b)MOBESE c)İNBE HAKEM d) ÖNBE e)LİSE AMATÖR ORKESTRASI

A: Aslı Güngör'ün kim olduğunu bilemedim. Neyse ki google var orada "kalp kalbe karşı" adlı güzide şarkı karşıma çıkınca; anladım hanım kızımızın kim olduğunu. İnbe Hakem şıkkını seçiyorum hatta kendisinin o grupla "Sen Anladın Fener" marşını da içli içli söylediği duyulmuş bir yerlerde.


> 5-Aslı Börek'ten mi yersin 3 öğün, tüm aslılardan daha asıl olmak için?
A:Yok canım, diğerleri Aslı olmak için yer oradan. Benim ihtiyacım yok, ayrıca börekleri de çok yağlı. Ben gözleme severim hem!
>
> 6-Kerem ile Aslı kavuşamadı ya... Kerem sence su yerine ne getirseydi sevişebilirlerdi?
A: Böyle bir derde düştün mü gidip büyüklerine danışacaksın. Öyle dingil dingil kendi kendine bin dereden su getirmekle olmaz. Nuri Abinin bir tane gazozuna bakardı ama o salakta nerede o zeka?
>
> 7-Asılı duran askıya ne ad verilir? Kaça ayrılır?
A: Ya var ya bayıltana kadar bir cevap verir, uzatır da uzatırdım ya neyse. Seni geçtim, okuyucularına acıdım. Taş yerinde ağırdır, askıda asılı olduğu yerde; yani asılı duran askıya "has askı" denir.
>
> 8-Noktalı yerleri doldurunuz:
Aslında ben bi kerede bütün ....................yaparım
............................ için aslını görmem şart
Kerem ile Aslı çağımızda yaşasa adları .......... ile ............. olurdu
Aslında Elvis ölmedi .......................'da ............... yapıyor
Bana asılan varsa ya...................... ya da .......................
............................. ise çok asık suratlı olurum
A:> Aslında ben bi kerede bütün tenceredeki yaprak sarmaları yalar yutarım,
>Ancak sarmaya kullanılan malzemeyi denetlemek için aslını görmem şart
> Kerem ile Aslı çağımızda yaşasa adları .Beavis... ile ...Butthead.... olurdu
> Aslında Elvis ölmedi .kıçının kılı ağardı, bu nedenle arka oda'da ...ağda.. yapıyor
> Bana asılan varsa ya aslısın ya da aslısın desin, gitsin.
> ..Karnım aç olursa bir de üzerine uykusuz olursam, bir de ya evde yoksan? çok asık suratlı olurum


9-Bu cevaplara soru yaz bakalım Acımadı.
Ohhh dedim.
Sureti olmaz.
Daha derine.
Ayıp söyleyemem.
Kremkaramel elbette.
Nasıl vurdum ama?
> Acımadı.

Ne didin?
> Ohhh dedim.

Noterden tasdikletsek bu diplomayı olma mı?
> Sureti olmaz.

Nereye gidiyorsun?
> Daha derine.

Sen Anladın Fener marşının diğer versiyonunu söyle hadi Aslı!
> Ayıp söyleyemem.

En sevdiğin tatlı ne yavrucum?
> Kremkaramel elbette.

> 11-Bloglar kaça ayrılır?
A:Niye sürekli bir ayırma gayreti içindesin karamel? Bloglar birdir, ayrılamazlar!

> 12-Terliksi hayvan beslesen neyle beslersin? Adını ne koyarsın? Terliksi hayvanların özellikleri nelerdir?
A:Terliksi hayvanlar ayak mantarlarından oluşan Ayşe'ler ve Fatma'lar yani mikro organizmalardır.. Ben onlara kısaca İğrençsiniz Çocuklar derim. Onları kirli çoraplarla, nemli havalarla, arada da fındık ile beslerim. Bu hayvanceyizlerin ortak özellikleri kokulu ayakları
sevmeleri ve terliklerin en ücra köşelerinde hafta sonları partilemeye bayılmalardır. Ne de olsa Ayşe'lerle Fatma'ların sahipleri yani mantarlı ayak sahibi kimseler, hafta sonlarında evde oturup, haftanın yorgunluğunu böyle atarlar. Terliksilerin en büyük üzüntüleri terlik olamamak, ömür boyu terliksi, yani terlik gibi, terliğe benzer kalmalarıdır.


> 13-Penis hocası ne iş yapar?
A:Hafta sonları diğer hocalarla toplanıp, Banu Alkan'ın Kaldıramazsan Kaldırırlar Gülüm adlı şarkısını söyler.

> 14-Kızların en çok yaptığı, erkeklerin bilmediği, çocukların merak ettiği, yaşlıların bıktığı şey ya da şeyler nelerdir?
A: Ağda yapmak. Taktım bu ağdaya, hayırdır inşallah.
>
> 15-Balayına çıkan bir çift eve geri geldiğinde neler değişmiştir? Evde diyomm! Hüyoop! Evde!
A:Tamam be ne bağırıyorsun? Ne değişecek evde, durup duruyor işte!
>
> 16-Bir kitap olsa hayatın bana yazdırsan (niyeyse) adını Ahmet Coka "Alooo > ne koyiim?" dese ne derdin?
A: Aslısın derdim, ne diyeyim?
>
> 17-Bize bir kaç pratik fikir versene, söz geri verceeez.
A: Biri başının etini yiyip, çözümsüz bir konuda dırdır edip duruyorsa;
Hiiç münakaşa etme, benden ne istiyorsun? diye sor, apışıp kalır, bir daha konuşamaz, valla bak.
Pantolonuna sakız yapışırsa buzdolabına koy, sakız donduktan sonra kolayca çıkar.
Fikrin sorulmadıkça yerli yersiz konuşma, güzel çeneni yorma.

>
> 18-Hangi konuda şüphelerin var?
A: Dedim ya, Ya Evde Yoksan?
>
> 19-Normal misin?
A: O normallik diye bizi içine sokmaya çalıştıkları kalıplar var ya? İşte
o kalıplara kafam girsin! Normal miyim?
>
> 20- Acıdı mı? Hihoha!
A: Bilmem, yukarıda bahsettiğim kalıplara sormak lazım. Ahahahaha!
>
> Teşekkürler.
> Kopya çekmek yasaktı! Kandırdııım:)

İşin "Aslını" Öğrendim!









Yılın son röportajı!



Aslı ile K(e)remkaramel...



Kerem Aslı'yla neden kavuşamadı? Kavuşsa noolcaktı?


Aslı Penis Hocası tutmuş mu?

Aslı normal mi?


Ama önce bir alttaki Bad-ı Saba'nın röportajını okuyun!

29 Aralık 2010 Çarşamba

Bad-ı Saba Dokuz Sistem İyi Televizyoone!

Bad-ı Saba, Saba Tümer'le aynı karında 9 ay yattıktan sonra -çok deli yattığı için- Saba Tümer'i uykusunda tepmiştir. Bu nedenle Saba Tümer katır gibi dişlerini göstererek gülerken, Bad-ı Saba katır gibi inatçıdır. (Resimde S.Tümer'e çok benzeyen tek yumurta ikizi Bad-ı Saba'yı görüyorsunuz) Tarihte Tümerler'in uygarlığından bahsedilirken Bad-ı Saba'yı anlatan sayfa kopmuş, yanlışlıkla Fuzuli'nin sayfasına konulmuştur. Bu nedenle Tümerler hakkında bilgimiz Bad-ı Saba'nın anlattığı fuzuli bilgilere dayanmaktadır.

Zaten onu üniversiteye kadar nenesi büyütmüştür. Nenesi, gençliğinde Ayşe Hatun Önal, Nene Hatun, Gevher Hatun'la güzellik yarışmasına katılmıştır. İnanmayanlar Nene Hatun'un feysbuk sayfasından etiketlenmiş resmine bakabilir. Bu arada yarışmanın sonuçları açıklanamadan savaş başlamış, soyunma odaları MKE tarafından silah fabrikası olarak kullanılmıştır. Sosyetik olduğu ortaya çıkmasın diye şive dersleri alan nenesi, bugünkü şivesini bu çalışmalara borçludur.



Hukuk eğitimi "gören" Bad-ı Saba, eğitimi "gördüğü an" dakkasında gidip polise ihbar etmiştir. Böyle müzevirdir yani. Bu nedenle kendisine bi şey göstermiyorum. İnanmazsınız, soruları bile göstermedim kendi tahmin etti de cevapladı. Yok artık diyeceksiniz biliyorum ama çok zeki, çevik ve ahlaksız olduğu için sporcu tipi yok zaten kendisinde. Pantolonlarının arka kısmına annesi lastik dikiyor zaten.

Boş zamanlarında kendisine yapılan iş tekliflerini reddetmek, işe girip-çıkmak, okulu sündürmek, uzaktan sevip bir şey söylememek gibi şeyler yapsa da müzikle arası iyidir.

Bad-ı Saba geçmişte (siz bilmezsiniz Fuzuli döneminde) çıkardığı 45'liklerin remix mi cover mı yapılmasını bilememektedir. Çıkarmış olduğu 45'likler: Just Relax Okşa Patlıcax, Bir Garip Yolcuyum Çamlıca Yolunda, Partly Cloudly Cardinale, Ol Dedin Oldum-Dol Dedin Doldum, Bir Deli Olsam Yüklenip Yağsam ya, Aya Çıktım Ayağına Bastım Yanıbaşımdakinin-Ayıyım Ayı, Köprüden Geçene Kadar Karamele Dayı.
Seninle röportaj yapıcaam ama öğrenci psikolojisinden çıkmaman için sınav sorusu şeklinde olacak. Kendini ünlü sanıp şımarmayasın. Not da verceem ona göre! Yaz bakalım:

1-Bir hukuk profesörü yakından tanıdığı "x" ve "y" ile ilgili şunları yazmıştır ;
Ne x ne de y birbirlerini öldürmeyi düşünmezler ve göze alamazlar
Eğer biri diğerini ağır yaralayacak olsa hiçbir mahkeme ona hapis cezası veremez bu durumu nasıl açıklarsın ?

BS:Burda yetkili ve görevli mahkemeyi inceleyecek olursak muhtemelen Mozambik asliye ceza mahkemesi yetkili olacağından "adam haklı beyler" seslerine kulak vermeli derim ben.X de az şerefsiz değilmiş diyen Hamdinin bu serzenişine karşılık Y yi savunan sonrasında hızını alamayıp tabancasındaki son kurşunu Hamdiye sıkan Cemşittin kurşunun Hamdiye isabet etmediğini görünce "Ha şimdi tezeği avuçla yedik" diyerek kaçmaya çalışırken ayağı kaymış ve başını çarparak oracıkta pisi pisine Niyazi olmuştur.Bundan sonra adını hiç beğenmediğini belirten Hamdi, "senin adın Cemşit değil Niyazi olacak hüleyné diye naralar atarak son noktayı koymuştur. (bi soruya ancak bu kadar saçma bi cevap verilebilirdi.Ama sorulan sorular böyle oluyor bize:))

Otur 0! Sen mezun olamazsın böyle gidersen. Sınavdan sonra odama gel kurtarma sevişmesi ay sınavı yapacağım.

2-Sex and the village'de ilişki olur mu? Eşek erkek olursa gay, dişi olursa hetoro mu olur?
BS:Hımmm valla villagerlar bu konuda çok tutucular ama saman altından da su yürütüyor olduklarını varsayarsak eşek mağdur durumda. Ayrıca eşek de olsa insan insandır ve adam gibi adam sınırları içerisine girmelidir. Hatun kişi olmasını istemezük:) Bu durumda kaçınılmaz sonuç: gay olması.

Eşekte gözün kaldı dimi? Peki bu soruya acıdığım için 5 veriyorum. Eşeği alabilirsin:P

3-Nenen 100 yaşına basınca ne diler?
BS:Nenem daha şimdiden çıtır kadın olmasına ve romatizma dışında bi problemi olmamasına rağmen 101. yaşına girmek istemez. Dileği ise beni bir an önce gözü kulağı görürken, eli ayağı tutarken baş göz etmek olurdu:)

Türk Ceza Hukuku Empati Fasılının C bendinin A fıkrası çok komik olduğundan ve 100 yaşında gibi düşünebildiğinden 10! Ama için geçmiş onu sööliimJ

4-İstediğin halde dokunamadığın şeyler nelerdir?
BS: Ooohoo... neler neler... Öhöm öhöm neyse... Birinin yüreğine dokunamadım,bağlantılı olarak Aşkın kapısının tokmağına dokunamadım. Ha son olarak da şu yaprak dökümünün Ali Rıza beyinin durmak bilmeyen kalbine dokunamadım.kalbini öyle bir sıkmak isterdim ki bir an önce ölsün de dizi bitsin diye:)

Şimdi sana 10 versem olgun erkeklerden hoşlandığın sonucu çıkar. 0 versem ayıp olur. 7 verdim.

5-Toplum içinde yalayarak yürüyebilir misin? (Ne anladıysan o!)
BS: Herkesin içinde yaladığımda damlamayanını istiyorum. Yani evet:)(ne anladıysan o!)

Wayyy! Hocaya laf sokmak ha? Benden zekisin, kabul :11.
6-Boşluk doldurma:
Kalın ve kıllı bir ......diş fırça....m var beni çok ....rahatlatır..........
..penguen.......in büyüğüne bayılıyorum çünkü....üzerine oturup yağlı vücudunda buz üstünde beni kaydırmasını isterim..........
Ah bir....ahşap evi......'m olsa da doya doya .....ahşap kokusunu içime çeksem, hava atsam........
Çok ....tutumlu.....biriyim her .....yere paralar........sokuyorum
Arabada, evde, işte... heryerde ......gülümseyebilirim.......

Evet ......midesin........'e düşkünüm ama sadece dudak tiryakisiyim bea!(ağzım boş durmamalı.Fesatlık yapmayın anladınız işte)

Çılgınlık benim............yanıma gelmez, gelse durmaz, dursa uyumaz, bana düşman.................dır.

Sana 10 vereceğim ama çılgın olacağına söz ver.

7-Sorulara cevap yazmaca
Arkamı dönerim! Bayıra karşı çişin gelse ve yol da yakın olsa ne yaparsın?

Ne utanıcaam be! Topluma açık yerde bademcik ameliyatı yapan çiftler görsen utanır mısın?

Tamamını! Gelmişini, geçmişini, testisinden su içmişini, ayda birisini yılda ikisini mi?

Sadece bi kerecik! Hayatında hiç sigara içtin mi?

Alamam! Yanaklarını mıncırdığımının bir kez condom alabilir misin nalbanttan?

Nalbanttan? Onu ben bile alamam. 10.

8-Adam asmaca:

Bu nesneyi bil bakalım:

Tüyleri var
Uzuun bir şeyi var
Biraz eğri
Karanlıkta daha güzel
Her boyu var ama uzunu daha güzel

BS:tamamen iyiniyetli anlayarak bu soruya zürafa demek istiyorum:)

Asıldın gülüm çoktan... Doğru cevap kuş tüylü bir lambader olacaktı. Ama gidiş yolun doğru: 5 verdim.

9-Milli olsan ne giyersin? Yoksa daha milli olmadın mı?

BS:O kısmına girmeyelim şimdi. Ne öyle o özel hayata dair sorular filan dava ederim bak seni Müge Anlı mıdır nedir o kadına:) Eğer evdeysem hala, bişey giyme gereksinimi duymazdım. Öle bütün malı serer otururdum yani:))

-10! Soruyu tamamen yanlış anladığın için. Ayyıldızlı mayo olacaktı doğru cevap. Yazıklar olsun emeklerime:P

10-Hukuk ve seksin ortak 3 yanı var:
BS: 1)Her ikisi de zordur bel ve kas gücü gerektirir.
2)Her ikisinde de kesinlik yoktur. Bilinmezlik ya da takdir (birinde hakim birinde partnerin)hakkının varlığı söz konusudur.
3)Her ikisinde(n) de mümkün oldukça korunmak gereklidir. Aksi halde başına ne dertler geleceğini sadece Tanrı bilebilir.

Bravo 10!

11-Patlıcanın alternatif kullanım alanları ile ilgili bir tez yaz:)
BS: Bir ergen eline verildiği takdirde ne amaçla kullanılacağını tahmin etmek çok da zor değil. Ama Adem olan şunun bir leziz 'tava güzelini' yapar. Yanına da bir cacık yaptın mı ohhh yemeyip de yatağında koynuna girebilirsin. Ama dikkat et dökme cacığı sonra arkadaşların kamyonu devirmiş diye naralar atabilirler.

Zavallı küçüğüm. Sallanan masanın ayağının altına koyabilir, içindeki nikotini ayrıştırıp sigara üretebilir, rengini ayrıştırıp kozmetik alanda kullanabilirdin oysa... Cık olmadı: 0

12-Paranoyak olduğun bir şeyler var mı?
BS: Başlarda herkesin aleyhime hareket edebileceği hakkında paranoyakça tavırlarım vardır hissettirmeden. Ama sonrasında insanları tandıkça, güvendikçe, perdelerimi indirdikçe süt dökmüş bir kedi gibi olurum:) Agresifim, gompleksliyim...neyse bu espriyi yaptığıma inanamıyorum:)

Seni sevdim dürüstsün! 10. Ama kabadayı ve çirkinsin! Puhahaha kompleksli birine bunu söyledim çok pisimJ

13-Nenen g-string, vibratör ve suspansuvar konusunda ne buyuruyor?
BS: İnsanların dışları ilen yorum yapmak küfre girer neuzubillah. Ama bu mesele dışı aşıp iç mesele haline gelmiştir ve bi iki çift laf söylemek dil hakkıdır. “Deyyuslar mendebur bre melunlar, dedenizin donu varken gidin siz töbe töbe...:)” neyse:)

14-Aşağıdakilerden hangilerini rahatça yapamazsın?
Pisuvara gidip 2 kişinin ortasına girmek
Bir erkeğin gözlerine 1 dakika bakabilmek
Bakayım elin sıcak mı deyip birinin elini avucun almak
Şaka yollu birinin poposuna vurmak
Tuvalette olduğunu bile arkadaşına içeriden cevap yetiştirmek.

BS: Valla aslına bakarsan bunların hiç birini rahatça yapamam ama en çok da yaparken zorlanacağım bir erkeğin gözlerine 1 dk bakmak olur.

Bu nedenle sınavı güneş gözlüğümle yaptım. Korkaklığından dolayı not kırdım:9

15-Sana çok koyan şey ne?
BS: Biriyle tartışma esnasında aklıma o an çok pis bi laf gelmemesi ve o kişiye karşı dut yemiş bülbül kesilmem. Ama sonrasında kendi kendime "şunu da deseydim ulan bunu da deseydim ne döt olurda haaa!" diye mangalda kül bırakmamam ama iş işten çoktaan geçtiği için çok fena koyar.

Bu röportajdan sonra da çok pişman olacaksın okuyup okuyupJ 10’u kaptın yine!

16-Bana ait içinde "harikasın, bitanesin, büyüksün" içeren bir cümle kur. (Yuhh diyom kendime:)))
BS: Bence de, megolamanlığın bu kadarı(küçümseyici bir bakış:))Röpartajların konusunda harikasın, soruların konusunda ise bi tanesin orjinal fikirler konusunda da büyüksün üstad, eli öpülesi adamsın:)

Bütün önceki yarım puanlarını 10’a tamamladımJ

17-Nenen sonradan görme biri için ne der?
BS:Gavurdan dönme:)

Yaratıcı! Sana 0, nenene 10 verdim:)

18-Nenen kitap yazsaydı adı ne olurdu?
BS: “Cep delik cepken delik”, “delik olan tek şey bu ikisi değil” diye de alt başlık koyardı zannımca:)

Kevgir misin be kardeşlik? Acıdım bak 10.

19-Bir dizi çeksen başrol oyuncu kim olurdu?
BS: Komedi filmi çekersem kesin Keyfekeder olurdu.Ondan ala komediyi ve dramı bi arada yansıtacak adam mı var:)

Keyfekederime laf yok! Otur 0!

20-Noel baba başlığı ve sakalını sıyırdığında kim olsa beğenirsin?
BS: Chris Evans olsa fena olmazdı hani ama o kadar da zor beğenen bi insan değilim. Güzel çirkin adı bir, karanlıkta.... Öhöm neyse öyle işte.

Chris’i araştıracağım çirkinse sana 10, güzelse Chris’le bi yere kadar gitçeez... (Ne bakıyosun? Nalbanta gidiceez oolum)

Şimdi toparlayalıım bakalım: Ordan 10, şurdan 5, -10 da vardı, hah hepsini 10 yapan joker puanın, fısır fısır (içimden konuşuyom burda) açıklıyorum: 0! Chris yakışıklıymış çünkü)) Hadi oyalama bizi, hadi hadi hadi hadi oooooff :P Hoşgeldiniyyyaaa, yüreğime...

28 Aralık 2010 Salı

The Good and The Bad-ı Saba and Me(Ugly:P)

Bad-ı Saba yani Saba Tümer'in ikiz kardeşi ile röportaj yaptım. Tanımayanlar nah şuraya tıklasın. Kendisi utangaç olduğundan işine gelen soruları kendisi değil ninesine cevaplattı. Bad-ı Saba'ya kök söktüren soruların cevapları için yarını bekleyin!

Aşağıda Bad-ı Saba, annesi ve ninesini görüyorsunuz.






Sorulardan seçmeler:
-Bir hukuk profesörü yakından tanıdığı "x" ve "y" ile ilgili şunları yazmıştır ;
Ne x ne de y birbirlerini öldürmeyi düşünmezler ve göze alamazlar
Eğer biri diğerini ağır yaralayacak olsa hiçbir mahkeme ona hapis cezası veremez bu durumu nasıl açıklarsın ?

-Sex and the village'de ilişki olur mu? Eşek erkek olursa gay, dişi olursa hetoro mu olur?















-Ninesi 100 yaşına basınca ne diler?
-İstediğin halde dokunamadığın şeyler nelerdir?













-Toplum içinde yalayarak yürüyebilir misin?

can sikintisi:)


Poff! Canım sıkılıyor. Yok mu röportaj yapmak isteyen?

26 Aralık 2010 Pazar

Mim'i Roger Moore:)

Ne zaman mimliycekler diye çatlıyordum ki saolsun Depresif mimledi bu konuda:)

2010 yılında mutlu olduğunuz şey nedir?
Öykülerimin dergilerde yayınlanmış olması çok mutlu etmişti beni. Sonra da yeni insanlar tanımak güzeldi.

2010 yılı sizin için nasıl bir yıldı?
Sürprizli bi yıldı:) Tayinle işyerimi ve bölümümü değiştirdim, eşyaları yeniledim. Çok da planlı şeyler değildi.

2011'e nasıl girmek istersiniz?
Son derece sağlıklı, mutlu ve daha az borçla. Geçen yıldan da daha şaşırtsın.

2010 yılında yapmayı isteyip yaptıklarınız ve yapamadıklarınız nelerdir?
Yaptıklarım:
-Blog dünyasında sevilmek ve anlaşılmak istedim ve oldu.
-Çok istediğim televizyonu aldım.
-Tatile gitmek istediğim yerlere gittim.
-Bazı kişilerle arkadaşlık kurmak istedim ve gerçekleştirebildim.
-Öykü yarışmalarına katılmak istedim oldu.
-Bir kitapta yer almak istedim ve başvurdum. Bir şiir antolojisinden de davet aldım.
-Borçlarımı bitirdim (sayılır)
-Kilo verdim
-Bir sürü kitap okudum ve film izledim
Yapamadıklarım ise şöyle:
-Öykü yarışmalarını kazanamadım:))
-Terfi edemedim
-Sporu rutine bağlayamadım
-Huzur'u hala okuyamadım
-Yurtdışına yine çıkamadım

Eğer mimlemedilerse Cem, Serhat ve Sufi İnsan'ı mimleyip çekileyim bakalım kenara, neler olacak...

Alt Tarafı Gaysberg'!


Cem Gaysberg, 1997 yılında Titanic filmi ile meşhur oldu. O yıla kadar Titanic batırmaktan kilit altında tutulduğundan su altında yata yata d.t büyütmüştü. Ama hapiste kaldığı sürede okumayı yazmayı sökmüş "Satlık Plog Aryom" diye bi ilan vermişti. "Gaysberg" adlı blog adını ona fahişe bi fiyata kakaladım. Oysa blog defoluydu. Blog tutmaya ilk başladığı günlerde bu nedenle sudan çıkmış aysberge dönmüştü. Görünmeyen yüzünü taksit taksit ortaya çıkaran Cem, terecilere tere satarken zabıtaya yakalandı. Cem'in bugüne kadar yayınlanmış ve satışa hazır 3 film senaryosu bulunuyor: Titaniğe Değdirdim, Ays Ays Beyberg, Kurtlar Vadisi Aysberg. İlgilenenler menejeri olarak benimle irtibata geçebilirler.

Cem, şimdi şööle yapçaaz. Önce b.ktan seçmelilerden başlıyorum ki alışasın.
Cevaplara başlamadan önce belirtmek isterim ki, beni ne Newyork Times'lar, ne Deyli Plenıt'lar istedi de röportaj vermedim ama kremkaramel'in teklifini kıramadım.. Bunda kendisinin son derece güvenilir ve piyasada ün yapmış bir araştırmacı röportajcı olmasının da etkisi büyüktür.. (Reklamlar bitti, Geçiyorum yanıtlara..)

Cem senin burcun ne? a) Burcu Kara b) Burcu Güneş c) Burcu Esmersoy d) Yükselen Burç e) Dikleşen Burç f) hepbiri (Aslında benim Gonca güllerim vardı burcu burcu kokardı, Rengi soldu sarardı, sevip tutana kadar..)

Aysberg'in üstü Şişhane ise altı nedir? a) Kasımpaşa b) Metro c) S.kimde olan her şeye dair, bir şey! d) 20.000 fersah under my penis e) Kaval
Burdan açıklamakta bi sakınca görmüyorum, aslında aysbergin altı da bir, üstü de.. Yeter ki görmesini bilen gözlerle bakılsın.. Olmadı hayal gücünüzü biraz çalıştırın :)

Sence Kremkaramel neyle yapılır? a) 2 yumurta 1 sucuk b) elle c) güneşkremi d) aşkla e) zeka+şakayla
Bu soruda çokça çeldirici caydırıcı şık kullanılmış.. Ama ilk üç şıkkın hepsi doğru gibi görünse de 'e' şıkkının doğruluğundan kesin eminim galiba sanırsam..

Fesat Boşluk Doldurma: Esnek boşlukları öyle doldur ki fesat boşluklar tesettüre girsin:)

...çikolata...'ya dayanam .........günün 24 saati yemekten önce veya sonra farketmez hemen.......götürürüm.....

Geçen gün markette Nestle....'nin ....Bitter....ni gördüm dudağım ucukladı.

Bir ...gün bir blog oku..dum, hayatım değişti.
Bir kadınla ...da sex...yapabilirim ama bir adamla yaptığım .....sex.. başkadır. (En azından bir kez okumayı istediğiniz bir yanıt vereyim dedim :))

Dokunmaktan zevk aldığım üç şey: ...Bitanem'in saçları..., ....elleri.... ve..............dır. :)

Çünkülü sorular:
Blog tutmayı seviyorum çünkü: Kimseye anlatamadığım hayatımı blogumda anlatabiliyorum.

Seni okumayı seviyorum çünkü: Samimi, içten ve Komiksin :)

...Yılmaz Özdil... (köşe yazarı) okumayı seviyorum çünkü: Gündemi öyle bir yorumluyor ki, Hem komik hem de iğneleyici, keyifli bir üslubu var.

Blog tuttuğuma biraz da pişmanım çünkü: İlk defa Bitanem'den gizli bişeyler yapıyorum ve bu beni biraz rahatsız ediyor..

Biseksüel için B(i) olan erkek desek doğu olur mu? Herkesin doğrusu kendine.. İsteyen istediği şekilde düşünebilir, bence etiketler çok önemli değil..

Biseksüelliğin yorucu kısmı ne? Ne Musa'ya ne İsa'ya yaranamamak :) Öyleyim desem olmuyor, böyleyim desem olmuyor :)

Dostların seni genelde nasıl biri olarak değerlendirir? Gereğinden fazla ciddi ve disiplinli

Olamadığın, bulamadığın ve -Allahtan ki- bulaşmadığın şey ne?
Olamadığım: Out, bulamadığım: para, bulaşmadığım şey: Gaylife

Erkek bedeni mi kadın bedeni mi daha estetik gelir gözüne?
Kesinlikle Erkek bedeni dememi bekliyorsunuz ama demiycem :)
Bence çiçek bedeni.. Evet, ne gülüyosunuz? Çiçek bedeni..
O ince narin beden, alt kısmındaki kökleriyle yaşam kaynağı olan toprağa sımsıkı sarılırken, uç kısmındaki rengarenk ve büyüleyici kokulu naif yaprak kısmıyla dünyanın en estetik bedenidir bence

En son ne zaman ağladın? Pişman mısın?
Geçen ay Bitanem'le ayrılmanın eşiğine geldiğimiz andı, pişman değilim, bugün olsa gene ağlarım :)

Çok mutlu olduğunu nasıl anlarız?
En kızmam gerektiği anlarda bile etrafa salakça gülücükler saçıp hiçbirşeyi ciddiye almadığım anlar en mutlu olduğum anlardır.. Etrafta bir erkek polyanna gördüğünüz an anlayabilirsiniz :))
Ne kadar çabuk bitti, bunu saynıyorum, :))

Kısa mı? Pekala sen kaşındın(Çok eleştiriyorlar kimisi aşağıya in in yorulmuşmuş)

Ne anladıysan o köşesine geldik o zaman:

Büyük mü? Hepsini mi?
Evet, hepsini.. Geçtiğimiz bayram birilerine ziyarete giderken götürürüm diye aldığım kocaman bir kutu madlen çikolatanın hepsini oturup tek başıma yedim :))

Sokak ortasında hem de!
Evet, sokak ortasında.. Aslında ben de dedim, ramazan günü sokak ortasında herkesin içinde çikolata yenmez diye ama dayanamadım napiim yedim bi kere :)
Utanmıyor musun?
Niye utanıcam ki, herkes sevişiyo :))

Rahatladın mı?
Valla her akşam rahatlıyorum ben, eve gelir gelmez kravatımı ve takım elbisemi çıkarıp eşofmanlarımı giyerek salondaki koltuğa uzanmak acayip rahatlatıyor :)

Diyelim ki sorularına geldiiiik...
Diyelim ki albüm çıkaracaksın, öncesinde ses getirsin diye ne skandal yaratırsın?
Başta karamel ve Ayşe Arman olmak üzere bütün röportajcı gazetecileri toplayıp, 'Yakalarsam tık tık' şarkısını albümüme koyabilmek için Tarkan'la bi gece beraber olmak zorunda kaldığımı anlatırım.. Magazin basınına bomba gibi düşerdim sanırım :))
"Nerde, nasıl, kim aktifti vs.." gibi sorulara karşı da, "arkadaşlar bana böyle sorularla gelmeyin, ben sanatımla gündeme gelmek istiyorum" diye açıklamalar yapardım :))

Diyelim ki partnerin piercing takmanı ve dövme yaptırmanı istedi. Nerene ve nasıl bir şey?
Başka partner arama çalışmalarına başlardım :)
1) Olur olmaz yerlerimden metal bişeyler sarkmasından hoşlanmam :)
2) Su içerken Tarihi Roma Çeşmesi gibi, vücudumun her yerindeki deliklerden sular fışkırmasını istemiyorum :)
Ama dövme yaptırabilirim, hiçbi sakıncası yok, deseni ve yerini birlikte seçebiliriz..

Diyelim ki dünyaya meteor çarpacağını 1 gün önceden öğrendin ne yaparsın?
Hemen bankadan çekebileceğim kadar çok kredi çekip Tarkan'la Musti'nin yaptığı gibi Cağoloğlu hamamını kapatıp, meteorun çarpacağı dakikaya kadar 'Harem Suare' filminin ikincisini çekerdim :)) (Tabi yönetmen ve başrol oyuncusu benim olmam ve senaryosunu da kendim yazmam kaçınılmaz bir durum olurdu, Figüranlar doğaçlama yapabilir, herhangi bir kısıtlama yapmıyorum :))

Diyelim ki iş toplantısında tahrik oldun ne yaparsın?
Önce ortamı gererek tansiyonu yükseltecek birkaç sert çıkış yapıp, akabinde "Arkadaşlar 10 dakika kahve molası verelim bu konuya devam edicez" derdim.
Fırça yemekten bunalmış personelin masadan kaçarcasına kalkıp kahve almaya gitmesini beklerdim, son personel de masadan kalkınca ceketimin önünü ilikleyip, ajandamı önümde tutmaya gayret ederek çaktırmadan tuvalete koşardım :)
Yav ne fesatsınız, yüzümü yıkayıp kendime gelmek içiiinnnnn :)))

23 Aralık 2010 Perşembe

Titanici Batıran Gaysberg Geldi! Blogcunuzdan Israrla Sorunuz!


Ailenizin blogçusu C.S.A. (Krem Karamel-meğer adım Kerem Karameloğlu'ymuş da tanınmamak için böyle dermişim) sizin için ithal etti! Titanic'i batıran Gaysberg!

Ticari zihniyetle gaysbergi parçalara bölüp satacağım eski zemanda dağdan buz getirip satanlar gibi.

İşte Cem/Gaysberg ile yapacağım röportajın ana başlıkları.

Cem'in görmediğimiz nesi büyük de gaysberg diyoruz?

Cem ne yer, ne yemez?

Cem kaç gemi batırdı?

22 Aralık 2010 Çarşamba

Bilgen Bengü'nün Sakallısı, Bilge Karasu'nun Gölgesi, Bilginin Efendisi!


can yücel ergüder yoldaş bin laden


gazanfer bilge sinan çetin


nuri bilge ceylan bilge kağan bilge öztürk

Sufi Bilge, uzun yıllar nerede ne zaman doğduğunu saklamak zorunda kaldı. Çünkü o gazetelere manşet olan sakallı bebekti. Annesi babası gelen ziyaretçilerden gınaa geldiğinden Papuayenigınaa'ya taşındılar. Annesi mahalle mektebine, babası diskoya göndermek istedi. Bilge ise Mardin'de o sıralarda açılan Oxford'a girip oxford peynir-ekmek yiyordu. Dans dersinden sınıfta kalan Bilge, Oxford'u dışardan bitirdi. Okuldan sonra askere gitti ama sakalıyla nizamiye kapısından içeri almadılar. Genel kurmay başkanının rüyasına ak sakallı dede kılığında giren Bilge, rüyasından ertesi sabah terhis oldu. Halen özel bir kurumda hindi eksperliği yapıyor. Hala tanınmamak için aşağıdaki kılıklara girdiği ve FBI kırmızı bültenlerinde burnuna ben, dişine çürük yapıldığı görülmüştür. Not: Yukarıdaki resimlerin hepsi Bilgenin girdiği kılıklardır.

Bilge'yle röportaj yapmak için 1 ay pusuda bekledim. Önceki röportajlara ilk gülücüğü yapıştırdığı an ensesinde bittim. Uyuyordu. Yakından baktım da -Cık!- o kadar da karizmatik değil. Ergüder Yoldaş mı Karl Marx mı diye tereddüt ettim. Sonra takma sakalını çıkardı ki bir de ne göreyim? Yüzü yok. Adam derin bir ruhmuş sadece. Tüm gücünü bundan alıyormuş:) Dürttüm. Konuş dedim altınları nereye sakladın? Hö? Dedi. Baktım uyku sersemi ne sorsam bişiiler söyleyecek ben de aşağıdaki soruları soruverdim:

Bize "bloglar, duygular, naylon terlik ve mandal" hakkında bir şey söyle apışıp kalalım.
Aslında bu konuda söylenecek fazla bir şey yok. Tamam itiraf ediyorum blog dünyasına girebilmek için naylon terliklerimi satıp mandal aldım. Sattığım mandalların üstüne de duygularımı ekleyip blog dünyasına girdim. Şimdi bloglar arasında fink atıyorum.


"Gece, Melek ve Bizim Çocukları" izlemiş miydin? Bu filmle izlemeye aldığın bloglar arasında bir bağ kuracak olsan ne derdin?

Tabi izledim bu filmi. Biz her gece bizim çocuklar oturup melek beklerdik. Biz melek beklerken bir anda krem şantili karamelli bir melek gelip bizi şu şu blogları izliyceniz diye elimizden tuttu getirdi.


Patiska donlar hakkında ne düşünüyorsun? (Üzgünüm soru fabrikasından sana bu düştü, çok şairane değil ama...)

Patiska donların kıymetini şimdiki kadınlar bilmiyor. Oysa ki son derece sağlıklı ve şehveti muhafaza edici. Bütün yeni nesil kullanmalı diyorum.

Peki asrın buluşu G string mi G noktası mı? Niyekine?

Biz iki arkadaş bu konuda çok kafa patlattık. O en sonunda tamam Bilge sen G noktasını araştır, ben de G-string'i dedi. O buldu bir daha da onu görmedim. Ben hala arıyorum. :(((


Şirinlerin gizli gay olma ihtimali nedir? Şirine, olgun erkeklerden mi hoşlanır? Şirinlerin masalı nasıl biter?

Böyle bir söylenti ben de duydum. İnsanlar Şirineyi biliyor sadece ve o yüzden de onca şirin napıyor diye düşünüyorlar. Oysa Mirine de var Kirine de. Tüm Şirineler olgun erkek sever. Valla 2 sezon daha çekilir bu, sonra biter.

Seni nasıl kategorize etsek bize kızmazsın?

"Benden nefret et ama bana acıma!" İbrahim Tatlıses edası ile...


Başkalarında olup sende olmayan ne? Ay bu kadar da özel sorulmaz be kardeşim:)

Para. Valla çulsuzum. Teklif ettiğin parayı şimdi mi alıcam röportaj biterken mi?

Sana en yakın enstrüman nedir? Hangi enstrümanı çalmak isterdin? Saksofon malesef daha önce biri tarafından çalındı:))) Tabi ki Davul. Vurmalı çalgılar konusunda uzmanım.

En utanç verici durum nedir? Çıplak kalmak mı, çıplak görmek mi? Daha utanç vericisi de var mı?

Çıplak kalmak daha utanç verici bir durum gibi geldi şu an. Daha da utanç verici olan toplum içinde hapşırıp her yere sümük saçmak olurdu.


Verici misindir? Ne verdin şu ana kadar ha, ne verdin? (Böyle sorunca daha etkili olur diye bi korkutiim dedim)

Valla bu alana bağlı. Alan memnun veren memnun durumları bana uyar. Gerisine de hiç karışmam.


Titiz olduğunu ve her bezi her yere kullanmadığına inanıyorum. Erbezini nerede kullanıyorsun?
A-a! Titiz olduğumu nereden öğrendin? Valla iyi araştırmışsın. Erbezini pırlanta parlatmakta kullanıyorum sadece...


Ruh kirlenmesinin ilacı nedir?

Bu konuda türlü dedikodular var ama inanmamak lazım. Benim araştırmalarıma göre sadece kireç badanalı bir odada sarılıp yatmaktır ilacı.


Neye kıl, neye kul olursun?

Çelişkilere tahammülüm yok, Jilet mac3'e kul olurum.



40 yaşından sonra yapılması ve yapılmaması gereken şeyler nedir? (Direkt üstüme alınacağım 43 yaşındayım dikkatli ol bak! :)

kremcim karamelcim ben de 41 yaşındayım. bir az, iki karar, üç fazla diyorum. :DD


Sevgilinden ayrılırken karşılıklı iade edilmesi gerekenler listesinde iade etmeyeceğin şey ne olabilir?Hatıralarım.


Hangisi mümkün: Eski sevgiliden dost mu eski dosttan sevgili mi?

Eski dosttan sevgili olur ama artık dost olarak kalamaz.


Kırmızı donun uğur getirmesi olayını topa tutman için 5 dakika versem neler söylersin?

Amanin! Uğur getirmiyor mu kırmızı don? Malum don konusunu bir arkadaş araştırıyordu. O konularda cahilim.


Küçüklüğünden beri en çok büyüyen şeyin ne? Memnun musun?

Lakabım Ege Zencisi desem?


Her sabah hangi ümitle uyanıyorsun?

Bugün kanatlarım çıkacak, Uçacağım!


Şu cevaplara soru yaz haydi:


Harikaydın! Direksiyonu nasıl da kırdım lavuğun önüne de attım yoldan dışarı?


Çok derine inme! Çocukluğuna inelim mi?


Canımı yaktın! İş görüşmesine gittiğimde, patronun elini böyle sıksam?


Geldim. Geldin mi? (Bu diyaloğa çok gülerim)



Noktalı yerleri doldur (En zor kısım işte dedi burada ama iyi iş çıkardı)
Bendeki ...karizma.... alemi ...hasta.... eder be!


Zahir olan ......bedenim......., batın olan ise ...aşkım...dır.


Ayıptır söylemesi çok ...derin biri....yimdir.


Bir kere ..ipleri eline ver...din mi, arkası gelir.


Argo ..lisan bilen adam..'a yakışır. O da ancak ..çok okumayla olur....


...Evde biriken çöpü....... göstersem, korkarsınız!


Utanmak ..insanî..dir çünkü ...sadece insan olanlar utanır.....


Senin ..her... yönünü çok seviyorum çünkü ..sürekli yeni bir şeyini keşfediyorum...



Son olarak nedir aşk? Cinsiyeti var mıdır? Tensel midir mutlaka?

Ben aşkı trene benzetirim. Dur kremkaramel bakma öyle fesat fesat. Hah, ne diyordum aşk trene benzer, görevi kişiyi sevdiğine götürmektir. Cinsiyet, yaş olmaz öyle. Ayrım gözetmez, tuttuğunu götürür. Tensel, tinsel her türlü olur.


Ay sapık bu tuttuğunu götürecek de ayak yapıyor, ben ufak ufak tüyiim:))

21 Aralık 2010 Salı

Bilgeleri de vururlar!

Röportajları beleş tepeden yarılarak, çubuğunu tüttüre tüttüre izleyen Bilge Şirin'i sizler için sobeledim.
Çok yakında Sufi Bilge ile röportaj bu blogta.

Ayuya Sormuşlar "Neren Kıllı" Diye...

Depresif Ayu, 1900lü yılların başında İzmir'in Tarihi Belaltı Çarşısı bölgesinde bir mağarada doğdu. İlk aşkı Ayı Yogidir. Ayı Yogi'nin uzattığı çiçeği yemesi karşısında ilgisini Manisa Tarzanı'na yöneltmiştir. Manisa Tarzan'ının yanında yüksek volümlü nara atması nedeniyle depresyona girmiş, bayılmıştır. Yoldan geçen bir şopar elinden tutup onu şöhret yapmıştır. Artık hamamda kadınlar nasıl bayılır adlı şarkısıyla İzmir Pavyonlarının aranan şarkıcısı olmuştur. Aynı zamanda geçinebilmek için mahalle aralarında sırt çiğnemektedir. Depresif Ayu repertuarını yenilemek için 40 fırın ekmek yemiş, "fırıncının kızından" yemek yapmayı öğrenmiştir. Halen, Sn. Depresif, "Akdeniz Anemisinin Tatil Programına Uyarlanması ve Karadeniz Anemisine Yatay Geçiş" konusunda tez hazırlamaktadır.

Dün iftira ettim evet aslında Depresif'le röportaj yapmak için çok uğraştım. Şöyle ki: kendisine uzun süre haber göndermeme karşın üstüste 40 kere depresyondayım şarkısını dinlememi ve galeta yememi şart koştu. Mecburen hatır için çiğ tavuk yedim. Belaltı doğumlu olduğu için sorularım da biraz belaltı oldu.


1- Depresif Ayusu! Şimdi, en depresif anında yanına yaklaşan bir turist sana "wheeere's the Saat Kuuulesıyy?" diye sorsa, sorarken de başı gözü oynasa, adamın mavi gözlerine ve göbeğine bakıp -nasılsa anlamaz bu mal deyip- Türkçe olarak neler dersin? İstersen İngilizce yaz ben tercüme ederim.

DA:Nasılsa anlamaz diye rezillik yapıp ''Gel götüreyim anam. Sen akrep ol, ben yelkovanın olayım'' derim göbeğine bakarak. Daha da başı gözü oynarsa yelkovanı gösteriveririm.

2- Yelkovan? Anlamıyor ben:))) Diyelim ki ıssız adaya düştün. Issız ya, gide gide bir sööğüde daaayandın dayandın. Yiyecek başka bişii yok sadece ağacın meyveleri var. Söğüt ağacı sandığın ağaç meğersem güllaç ağacı değil miymiş:)) Bak sen şu Allaaan işine:P Eee ölceksin oolum. Naapacaksın?

DA: Mecbur kalıp yımışak yımışak şeyi yer dedin bu ayu dimi? Alırım güllacı, sererim güneşe kuruturum. Kıtır kıtır olur ve gül suyu kokusu da uçar böylece. Sonra da afiyetle götürürüm mideye.

3- Sence Avrupa Filmi mi Türk Filmi mi? Hayır, ona göre işkence ediceez de. KK ve ben seni bağlayıp beynini yıkayacağız. Madem tecavüz kaçınılmaz bari şu filmi izletin diye bize yalvar hadi:)))))) Filmin adı ne? Başrollerde kimler oynuyor ve ne ödülü alır o film?

DA:Madem seçme hakkım var Türk filmi seçeyim bari. Avrupa filmi olsa KK ile beraber işkence yapmana gerek yok, katalepsiye girer mortu çekerim nasılsa en kısa sürede. Birşey itiraf etmek istiyorum, "selvi boylum al yazmalım" filmini çok severim. Defalarca izlemişimdir.

4- (Hımm Kadir İnanır kıllı ya ondan herhalde:P) Asri hamamdasın ve Tansu Çiller ile Süleyman Demirel'le yıkanıyosun:))))) Süleyman Demirel'in Peştemali düştü naparsın? Sevda Demirel'i mi çağırırsın, Özer Çiller Uçuran'ı mı?
DA:Peştemal düştüğünde göreceğim manzara nedeniyle ömür boyu kadayıf yemem. Nefret ederim hatta. Tansu ''Sevgili hamam halkıııı, bu kadayıfı sizin için kızartacağızzzzz'' diye garanti verse de inanmam. Sevda ''Ne dedin sennn ÇOTAKKK'' diye girişir buna. Özer'i de çağırır sırtımı keseletirim.

5- Arap Kadri'den imzalı fotoğraf aldım (sen bayılırsın:P) şu sorunun cevabını bilirsen verceem. A Şehrinden saatte 120 km hızla çıkan bir arabadaki vites kolu kaybolmuştur. (Artık ne olduysa:))) B Şehrinden saatte 160 km hızla giden bir motosikletlinin ise öne eğilmekten çatalı görünmektedir. Kaybolan vites kolunun (ay yok bu soru kötü yöne gidiyor) arabada bulunma ihtimali yüzde kaçtır ve neden? (Oh bee bu macerayı da kazasız belasız atlattım. Allahım sen aklıma mukayyet ol:P)

DA: Çok basit çözümü var. ( 120A + 160B ) / KÇ denklemini uyguladığımızda vites kolunun arabada olma ihtimalinin %80 olduğunu buluruz. Burada KÇ (Kıç çatalı) değişkeni önemli ama. Eğer motosikletli obezse KÇ değeri artacağı için vites kolunun arabada bulunma ihtimali de düşer.

6- Vayy canına Aynştayn anam bu! Ayulana gazoz vermenin faydalarını maddeler halinde yazınız.

DA: Ayulana gazoz vermenin faydaları şu şekildedir:

- Gazoz bazal metabolizmayı hızlandırdığı için ayulma sürecini hızlandırır.

- Gazozun PH değeri ayulma sonrası rehavete birebirdir.

- GDO'suz gazoz bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.

- Gazoz insanı bilinçlendirdiği için uygun mekanlarda bayılmayı ve insanın şüphe içinde yaşamamasını sağlar.

- Ortamda Nuri Alço varsa gazoz hala bayıltan bir içecektir.

7- Manik Depresif Ayuların yaşadığı bir bölge söyleyiniz. Bu bölgede Ayular kaça ayrılır. Bu bölgedeki Ayuların Siyularla olan akrabalık derecesi nedir?

DA: Manik Depresif Ayular Pasifik bölgesinde yaşarlar. Tarihe bir göz atacak olursak, Aktifik bölgesinden gelen istilacı ve tecavüzcüler sonucunda stresten kafayı yeyip manik depresif olmuşlardır. Bu olaydan sonra ikiye ayrılmışlardır. manik Depresifler ve Panik Depresifler. Bunların bir kısmı kütüklere binip Pasifiği aşmış ve Kuzey Amerikaya ulaşmışlar ve halvete girerek Siyularla akraba olmuşlardır.

8- Otur 10! İzmir'de Çiçek Pasajı olduğunu bilmeyen ayuya ne denir?

DA: Depresif Ayu

9- (Hehe nasıl itiraf ettirdim.) Sad Lisa isimli filmde bir yönetmen 10 dakika boyunca benzin koklayan bir adamı göstermektedir. Sence bu yönetmen bu sahneyle bize ne anlatmaya çalışmaktadır?

DA: Benzin koklamayla nöronlar arası aktiviteyi arttırarak insanın zekasını açıp bu tarz filmleri izletmemeyi amaçlamaktadır.

10- "Ağzı Kucaklarına Varmak" ve "İşi Öleceğine Bırak" deyimlerini kısaca açıklayınız.

DA: Birincinin aslı ''Ağzı Kuşaklarına Varmak''tır esasında. Bu laf, şu an anlatamayacağım bazı aktiviteler sırasında kuşağın ağza kaçması nedeniyle çıkmıştır. Ama daha sonra RTÜK sebebiyle ceza almamak için değiştirilmiştir... İkincisi, işyerinde benim iş yapma stilime dayanarak çalışma arkadaşlarım tarafından çıkarılmıştır.

11- (Anlatamayacağı aktiviteler ne ola ki diye düşünürken diğer sorumu soruyorum) Bir kitap yazsan adı ne olurdu? Konusu ne olurdu? Konulu mu olurdu, devamlı mı:)) Ayıp değilse özetlesene bize:)

DA:Kitap yazsam adı Ayunun Gözdesi olurdu. Ana tema şu: Ben eski devirlerde bir sultanım ve de yüzlerce birbirinden yakışıklı kölem var ama birisini gözüme kestirmişim. Konusunu anlamışsındır detaylara gerek yok, bloğun kapanır vallaha.

12- (Yarılmalar...) Takmadığın, Yapmadığın ve Tapmadığın şeyler ne anlat bize.

DA: Takmadığım: Küpe, piercing ve değer vermediğim insanların düşünceleri
Yapmadığım: Spor
Tapmadığım: Para (Olsa tapacam da yok, ondan böyle dedim)

13- Nası yani para mı istiyosun benden? Yuh! Yüzsüz! Boşluk doldurmacaya geldik...

Bu da....röportaj................ mı be ben İstesem âlâsını yaparım. (İtinayla mok atılır :)

Bacaklarımın arasında.....kedim..................... var, ona güveniyorum. (Ne diyeceğimi sandın? Fesat seni :)

..Viagra.......... var ya ölmüş eşşeği .....balayına yollar...............................walla.

Ayuyum ama...........orman kibarı.................................... değilim.

...Soteyi............... bi yaparım ...tavası.................nı yersin:)

14- Doğru-yanlış:

Traş olmayı sevmiyorum D/Y D

Araba kullanmayı sevmiyorum D/Y D

Marka giymeyi seviyorum D/Y D

Seni sevsem mi sevmesem mi bilmiyorum D/Y Y

15- Blog tutmaya nasıl karar verdin? En sevdiğin bloggerların tarzı ne? En gıcık olduğun tür ne?DA: Mayıs ayında başladım blog yazmaya. Dostakimin önerisiyle oldu. Doğal olan, esprili bir şekilde kendini ve hayatını bizimle paylaşan blogları seviyorum. Hayal dünyasında uçup fantezilerini bize gerçekmiş gibi kakalamaya çalışan blogları sevmiyorum.

16-Kendine yakıştıramadığın, kadınlara yakıştıramadığın ve alenen atıştıramadığın bir şeyler söyle.

DA: Kendime yakıştıramadığım slim fit giysiler.
Kadınlara yakıştıramadığım pantolon.
Alenen herşeyi atıştırabilirim. (Yuhh ayu! Utanmıyo da...)

17- Pamuk Prenses ile benim aramdaki 7 fark nedir?
DA: Senin 7 cücen yok. Yoksa varmııııı :)
Ben cüceyim:)))

18- Öyle bir itirafta bulun ki dinlerken kıpkırmızı olayım.DA: Daha önce paylaşmıştım ama yine anlatayım. Lisedeyken bir arkadaşımla donlar aşağıda çeşitli aktivitelerde bulunurken abisi bizi basmıştı. Kıpkırmızı oldun mu?

19- Kaldırılsa iyi olur diyebileceğin bir şey var mı:)))))))

DA:Var tabi. Her türlü Vergi kaldırılsın. (Seni seniiiiiiii :)

20- Ne yaa? Ben de vergiyi kastetmiştim zaten:P Ehi ehi! Ayuluğun temel şartı nedir peki?

DA: Ayuluğun temel şartı karşındakini paralarken ona güzel şeyler söylüyormuş hissi yaşatmaktır.
Nası yani şimdi sen bana laf mı soktun? :)))) Aman! Hadi git artık, acıkmışsındır:P

20 Aralık 2010 Pazartesi

Ayuya yapmadığımı bırakmadım!

Yeni röportajım Depresif Ayu'yla çok yakında burada!



Ayağımın altını öptü röportaj yapmam için.


Başkasıyla iş görüşmesinde(!) iken gelip uygunsuz tekliflerde bulundu.

Yapmadığımı bırakmadım. Beni sırtına alıp gezdir dedim gezdirdi.
Depresif Ayu çok konuşulacak itiraflarıyla, çok yakında bu blogta!
Canı Sıkılan Adam!

17 Aralık 2010 Cuma

Serhatla Röportaj

Önce özgeçmiş. Karmaşık Günce'nin sahibi Serhat (tıklayın tıklayın)Manisa'nın Starzburg köyünde doğdu. Göbek adı Hamlet. Sakız çiğnediği için bıyıkları ters çıktı. Ailesi geceleri amuda kaldırarak düzelmesini sağladı. 40 günlükken yürüdü. 41 günlükken maşallahını koparıp attı. Hamam fobisi var. 5 yaşında okumayı, 6 yaşında dokumayı söktü. Meraklı biri. Meraktan 40 kedi öldürdü. Güreş biliyor ve kaçak güreşmede altın kemer sahibi. Anarşist olup dağa çıktı. Saçını uzattı. Dağdan indi sosyeteye katıldı. Arkadaşlarına çok bağlı. Siyamlı üçüzler olarak ameliyatla ayrıldı. Halen muhasebeloji bilimi üzerine yüksek lisans yapıp işgörüşmelerinde kız tavlıyor. Albümünden bazı kareler:
Emmoğlu ile türkü söylerken


Serhat tersanede kağıt kayık yapma 1.si


Serhat başaltında.



Serhat boynuzlarkene.


Uzun saçlı hali:P

Arkadaşları ile ameliyattan önce:)


Serhat diye biri tünedi. Kışşt diyeyim dedim. Ay ne diyorum ben! Serhat diye biri türedi blog dünyasında mantar gibi. Dedim bi göriim, taniim bakiim. Hırlı mıdır hırsız mıdır? Kel midir, kör müdür? Ayşe Arman’dan neyim eksik, tuttum sahte göbek takıp hamile kılığına büründüm. (Ne alakaysa) Sizinle röportaj yapmak istiyorum Serhat bey dedim. Ben serhat değilim dedi. Ama parolayı söylersen gelir dedi. “Açıl Serhat Açıl” dedim. 40 tane harami geldi. Yanlış parola girmişim, gönderdim haramileri Haramidere’ye. “Serhaaaat! Dedim, dağları aşır da su getir buraya”. Ferhat mıyım ben Şirin Dede dedi. Hileli parolayla onu bulacağımı biliyordum. “Hah dedim ben de onu sormaya geldim, ne ayaksın oolum sen?” dedim. O da anlattı. (Dede dedi bu arada bana. Lan röportaja giriş için bu kadar eziyet çektirilir mi? Siz de zaten röportajlara canlı havası vermemi yemiyorsunuz ya neyseJ) Bi şartı varmış yalnız resmimi kullanma dedi. Onu kızdırmak için resim albümünü ekledim.

CSA-Seni biraz yakından tanıyalım. Hımmm... Nedir bu? Maydonoz mu? Dişinde maydonoz kalmış. (Pardon çok yakından hoş olmuyormuş:P) Maydonoz dedim de yemek seçer misin? Bu göbeği(!) neye borçlusun? :)))
S- Göbek mi var :) Hani nerde? :P Yemek seçerim aslında sebze yemeklerini pek sevmem genelde et ağırlıklı yerim. Hamurişine de asla hayır demem. Ama göbek... ya tamam kabul ediyorum tombul yüz hatlarım vardır. Hem sen kendine baksana! Az ye azıcık şişmişsin.
CSA-Saçmalama, ben hamileyim bi kere:PP Blog dünyasına nereden düştün? İlk okuduğun blog kimindi? Beni okuyor musun? (Burada bana iltifat etmen gerekiyor:P) Düzenli okuduğun bloggerlar var mı? Seni ne tür bloggerlar sıkıyor? Sıkıyorsam sööle bak dövmüyceem:))
S-Haha valla en son baktılar benden bir cacık olmıycak, sen otur yaz dediler. Blogger dünyasına çok sevdiğim bir abim olan “Bir biseksüelin karmaşık öyküsü” yazarı sayesinde girdim. Daha önce de birkaç kez blog denemem oldu ama çok istikrarlı değildim. Kısa hikâyelerimi bir ara bu blogda yayınlardım. Baktım çalınıyor ben de vaz geçmiştim. Seni okuyorum evet. Şimdi övmelimiyim seni? Nereni öviyim? Vay güzel saç traşı beğendim :P .

CSA- Gıcık!
S-Düzenli olarak okuduğum bloglar var, izlediğim her blogu okuyorum. Beni sıkan bloglar genelde boş, bir amacı olmayan bloglar. Hani haftanın şarkısı, haftanın konusu... gibi gazete manşetlerine benzeyen blogları pek okunabilir bulmuyorum. Kendi hayatlarından hikâyeler olan bloglar hem daha güzel, hem bilgi içeriği fazla oluyor.

CSA-Küpe takıyor musun? Takmak ister misin? Küpe takan kadınlar hakkında ne düşünüyorsun? (Erkekler diye soracağımı sandın di mi?Sormıycam işte)
S- :)) Küpe takmıyorum. Bir anım var bununla ilgili. Üniversitede çoğu arkadaşlarım küpeliydi. Benimse pek kulağımı deldirme konusunda bir fikrim yoktu. Ailem ne der yada acaba askeri sınavları kazanırsam sorun olur mu diye düşündüm ama olmuyormuş bunu da öğrendim. Mülakatta yarı çıplak beklettiler bir sürü erkekle boxer donla. Az dövmeli, pirsingli adam yoktu orda. Hepsini aldılar, benim şeyim küçükmüş diye... Heyy ne anladın sırıtıyorsun boyum kısaymış diye almadılar :) için fesat senin :)) Kadınlara da her şey yakıyor küpe dışında :P

CSA-Diyelim ki ıssız adaya gideceksin. Ama -soru bu ya- bilet kalmamış. Islı bir adaya bedava bilet kalmış sadece. Ama ada çıplaklar adası:)) Ne yaparsın gider misin? Kaderimdir çekerim mi dersin? Gittin diyelim. Yediğin içtiğin senin olsun, bize gördüklerini anlat:))
S- :) Soru çok komik geldi. Gider miyim bilmem ki gitsem de etrafa bakınmaktan rahat olamam ben :) her yerde çıplak kadın erkek düşünemiyorum. Yaw ya birinden hoşlanırsam :)))

CSA-Bilmediğimiz yeteneklerinden bahsetsene. Dilin burnuna değer mi? Göbeğinle darbuka çalabiliyor musun? Bacağını boynuna asabiliyor musun? Peki peki ciddi olacağım. Yeteneğin var mı ki senin? (Alaycı bakış:P)
S- Olağan üstü bir yeteneğim yok. Bacağımı boynuma asamıyorum ama esneğim ayağımı kafama değdirebiliyorum :P bunun dışında sporla çok uğraşırım. Yani yetenek derken bunlar gelmiyor aslında insanın aklına. Erken yaşta okumayı öğrendim. Sanırım benim yeteneğim merak ve araştırma. Ve bilgisayarda harikalar yaratabiliyorum. Sonra ne biliyim uçamıyorum, kaçamıyorum :P:))

CSA-Öykü yazdığını biliyoruz. Bize kısa bir öykü yaz haydi. Öykü röportaj vermek üzere masaya oturmuştum ki karşımdaki kişinin.... diye başlıyor. Bize bu cümlenin devamını ve final cümlesini yaz. Araları yazmana gerek yok, biz sonunu okuyunca anlıyoruz:P
S- “röportaj vermek üzere masaya oturmuştum ki karşımdaki kişinin bakışları arasında aklıma bir şey gelmeyeceğini düşünmüştüm. Bende geniş hayal dünyamdan bir şeyler yaratmaya çalıştım.” Final cümlesi; “sonunda beklenilen olmuştu. Artık karmaşıklık yerine düzlüğe kavuşmuştu.”

CSA-Nefret ettiğin 3 kişi, 3 olay ve 3 neden yaz. Ama 3 kişi o olaylardan birine karışmamış olsun. Ondan nefret edeceğin 3 nedenden biri olsun ama hakkında yeterli kanıt toplanamadığı için tam da nefret edeme:)) Peki çok karışık oldu biliyorum. Sen sadece ilk cümledekileri say yeter:)
S- Pek nefret etmem ama sevmediğim kişiler var. 3 kişi üniversiteden arkadaşlarım 3ü de isim vermek zorunda mıyım :) (e herhalde bakışı atan röportajcımızı kıramıyor yazıyorum) tamam;
1.si K: çıkmayı planladığım kızı elimden aldı. Biraz kavga yaşadık ama kız ona boynuzları diktiğinde beni anladı.
2.si spordan bir arkadaşım olan T. adındaki çocuk. Amuda kalkan birinin ayaklarına dokunulmaz. Onun yüzünden 1 hafta bel ağrısı çekmiştim.
3sü ki barıştım onunla D. diye bir arkadaşım. Küçük çaplı bir dedikodu yapılmış içinde de benim adım geçmişti. Saçma bir kırgınlıktı ama bitti.

CSA-Okuldayken inek miydin? E peki nasıl böyle oldun? Bayaa ciddi estetik operayonlar geçirmiş olmalısın. Bayaa yakışıklısın. İnsan kılığına girmişsin:) Okulda inek olmak mı lazım şebek mi sence? Malum o eğlenceli günler bir daha geri gelmiyor.
S- Eğitim şart :)) iğrenç bir espri, tamam sustum :) Lisede hem inek hem şebek karışımı (şebeğin yandan yemiş hali) idim. Lisede okul 2.si olmuştum dersleri pek çalışmazdım okuduğum şey anında aklımda kalır benim bak, buda bir yetenek olabilir aslında. Bence en güzeli eğlenmek, kitaplarla ömür geçmiyor bol bol arkadaşlarla vakit geçirip insanları tanımak tanımlamak gerek. Gezin tozun yaw anı yaşayın :))

CSA-Hadi bakalım pamuk yaratıcılıklar beyneeee! Sence ŞEYRAN nedir? Ne işe yarar? Yenir mi içilir mi? Bir alet midir? Aletse kaç cmdir? Boyu mu önemlidir bu aletin işlevi mi? (Pardon kaptırmışım kendimi) Bir eylem mi? Uzun uzun açıkla bize. İkna olalım.
S- Şeyran bir eşyadır. Şeyran candır. Şeyran kullanan insan okadar mutlu olurmuş ki en kötü anıları bile unutturduğuna dair efsaneler varmış. Şeyranı kafasına giyen insan daha sağlıklı düşünür ona göre hareket edermiş. En zor kararları almada birebir yani.

CSA-Komik bir kitap, komik bir film veya komik bir adam ismi söyle, sana arkadaşının adını söyleyeyim:) Ya da söyleme! Yok yok söyle!
S- “Gülse Birsel-Gayet Ciddiyim” bu kitabı okurken bazı yerlerinde gülmüştüm. Korkunç bir film serisinde çok güldüğümü hatırlıyorum, Jim Carrey demiycem bu adamı komik bulmuyorum Eddie Murphy filmlerde daha iyi :) Tabii benimki sadece bir görüş.

CSA-4-Alaaddin olsaydın, Cin de buyur sahip, ben biseksüellim deseydi, ne dilerdin? Üç dilekle sınırlıdır, tükenmeden alınız:)) (Off beee bana denk gelmez bööle ballı sorular hiç)
S- Gerçekten :) sana sorsalar sen ne dilerdin merak ettirdin şimdi beni. Hadi söyle :))) Beni mutlu edebilecek birini dilerdim. İkinci dileğim sanırım bu mutluluğumun bozulmaması olurdu üçüncü dileğimde karmaşıklığımın silinmesi olurdu sanırım.

CSA-Diyelim ki bir yere gideceksin. Resmi bir yer. Hatta kokteyl. Ama dikkat çekmek istiyorsun. Ne giyersin? Mesela frak mı, kot mu, pırıltılı bir ceket mi, renkli bir kravat mı?
S- Takım elbise bana yakışır mı bilmiyorum (hemen bana baktı kremkaramel ıı cık yakışmaz dedi) sanırım spor giyinirdim. Klasik spor karışımı giyinmeyi severim kot pantolon üstüne güzel bir ceket gibi.

CSA-Öve öve bitiremedikleri bi kitabı aldın. Yazar da takdir ettiğin biri. Ne olursa okuma isteğin kaybolur? Tüyo: Yazım yanlışı, cinsiyet ayrımcılığı teması, ticari zihniyet, diyalogsuz uzun metinler, didaktik dil?
S- Cinsiyet ayrımcılığı, birde uzun uzun argo cümleler. Kitapta ana avrat dümdüz gidiyor anam noluyor :))) Edebiyatta küfür olmamalı diye düşünüyorum. İnsanların bu zamanlarda okudukça güven bulduğu yada heyecanlandığı umut dolu yazılar olması gerektiğini düşünüyorum. (Çok klasik ve sıkıcı bir görüş :)

CSA-Bana bir ödül vermen gerekse ne ödülü olurdu? Ödülü reddetsem ne olurdu? Aynı ödülü sana versem kime ithaf ederdin?Bi konuşma yap bize.
S- Sana ödül değil hediye vermek isterdim. Ödül vermek benim haddime mi? Okuyamadığın bütün kitapları almak ve bunları kütüphanene eklemeni isterdim. Bunu red edemezdin eminim. Aynı hediyeyi bana versen sanırım kitap okumak isteyen ama alamayan insanlara dağıtırdım.

CSA-Bize bir itirafta bulun haydi. Söz aramızda kalacak. Google translate ile dünyanın öbür ucundaki adam bile neler çevirdiğini bilmeyecek:P
S- Tamam; küçükken annemin makyaj malzemelerini çalar sevdiğim kızlara verirdim. Bunu sürünce çok güzel oluyomuşsun diye de kızı ikna ederdim. Kız arkadaşın annesi benim annemi arayıp söyleyince uzun bir ceza almıştım yaptığım hırsızlıkmış oysa ben hediye veriyordum bunu yaparken yaşım 9du. :)

CSA-Portakalı soydun, başucuna koydun. Uyuyakaldın. Uyandın portakal yerinde yok. Ama onun yerine başucunda sana tatlı tatlı bakan biri var. Kim o? Tarif et bize.
S- Kankamdır kesin. Uykumda sırıttığımı hatta bazen güldüğümü söylemiş miydim? Oda izler benim bu durumumu uyandığımda da ne gördün gene diye sorar. Çok da dalga geçer.:)))

CSA-Şimdi çoktan seçmeli sorulara geçiyorum. Mahsun Newyork'ta Beş Minare'nin gişe başarısından sonra devam filmi çekecekmiş ve gelip sana adını ne koyayım diyor. Ne olurdu?

a)Newyork'ta Altı Minare b)Washington'da Beş Minare c) Newyork'ta Beş Minare Geri Dönüyor
d)Newyork'ta Beş Kilise e) Newyork'tan At Beni Bitlis'e İn Tut Beni
S-e

CSA-Aşağıdaki cevaplara bir soru bulunuz:
1) Bu tarz sorulardan hoşlanmıyorum.
2) Biraz küçük ama...
3) Kusura bakmayın ben biseksüelim.
S- Ooo ucu açık cevaplar bunlar :) nereye çekersen oraya gider. Ama açık sözlülükle cevaplayacağım.
1) Sence senin durumun bir tercih mi zorunluluk mu?
2) Resmin var mı?
3) Çok seksi bir kadın mı yoksa çok seksi bir erkek mi?
CSA-Boşlukları dolduralım mı? Sağlı sollu ilerleyelim!

1)….MERAK…. konusunda kendimi tutamıyorum, bıraksalar....hep araştıracağım....ım.
2)Bur ropörtajdan sonra insanlar benim ne kadar ....garip... olduğumu sanacaklar.
3)Düşünüyorum da eskiden ne kadar..saf....mışım. Şimdi aksine...biraz daha safım sanırım :))
4)Göreceksiniz bir gün mutlaka .......istediğim kariyerime kavuşacağım ve bir sevgilim de olacak :P (meğer ne kadar çok bu konu kafamdan geçiyormuş)
5)..iş ve aşk...konusunda tembelim itiraf ediyorum.
6)Sen var ya o kadar....pratiksin...ki ....bütün her şeyi yetiştire bilirsin...... yapabilirsin. (bazen kendimi böyle motive ediyorum)

CSA-Çağrışım soruları
Köpek; bir anımı hatırladım anlatmalıyım hemen. Küçükken köye gitmiştik ilk defa inek gördüm yengemde süt sağıyor. İzliyorum bende. Sonra bende süt sağmak istediğimi söyledim ellerim çamurlu olduğu için yengem git ellerini yıka gel dedi bende koştum yıkadım ellerimi. Geldiğimde yengem sağmış bende üzülmüştüm o sırada da ineğin yanında çok dolaşan köpek geldi aklıma hayvan hayvandır diye düşünmüştüm. Aldım elime bir tas hayvanın dalgasına yapıştım hayvan bağırıyor (iyi ki de ısırmamış) bizimkiler zor ayırmıştı hayvanla beni. Ben sağıyorum ya aklım sıra zavallı hayvan :))) köpek bana hep koruma gibi gelmiştir. Annem bana ilerleyen zamanlarda köpek almıştı çünkü.

Göğüs; aklıma takıntılı olduğum şey geldi göğüs. Bu kas grubunu geliştireceğim diye az şınav çekmemiştim. Göğüs o yüzden sporda eziyet olarak aklımda kalmış.

Kalem; kalem yazı ders ve çalışmayı simgeliyor kafamda. Sana çok fazla kalem biriktirdiğimden bahsetmiş miydim?

Kitap; kitap engin bilgi kaynağı keşfedilmemiş bir cisim gibi gelirdi. Şimdi her önüne gelen yazıyor. İyi olanda olmayanda.

Fal; bu illetten nefret ediyorum. Herkes meraklısı ama ben değilim. Geleceği söylediklerini sanıyorlar ama yaptıkları boş bir umut yada hayal kırıklığı. Bir arkadaşım fal baktırdığında benimde el falıma bakmışlardı. Güya ben hiç aşık olamayacakmışım çünkü bir kere aşık olduğumda yanlış bir şey yapıcak ve çok acı çekicekmişim. İlk ve sonkez o şekilde aşık olucakmışım.

Seks; bu hala bende tabudur. Sevdiğim biriyle olmalı diye hep kafamda yer ediniyor. Hayatıma 3 kız girdi. 3ünüde sevmedim 3ü ilede sevmeden seks yaptım. İlki güzeldi ama diğerlerinden hiçbir ateş şehvet anlamadım. Sanırım aşk adamıyım ben yada sevgi adamı. Sevsem ve karşılık görsem yapamayacağım şey olmaz sanırım.

Kremkaramel; sanırım buraya senin çağrıştırdığın şeyleri yazmalıyım :))) kariyerini gazeteci olarak yapmasını tavsiye ettiğim, okuduğu kitaplara hayran kaldığım yazılacak çok şey var aslında ama kısa kesmeliyim.
CSA- Abarii yazılıyo mu ne kaçiim ben ufaktan:PPPPPPP
Not: resimler google'a serhat yazınca çıkan tesadüfi kareler olup gerçek kişlerle alakası vardır:))