Atatürk hakkında yapılmış filmler vizyona girdiği an ağır eleştirilerle karşılaştılar. Önderimizin insani yanlarını göstermeleri ister istemez rahatsız etti. Ama emeklerine büyük haksızlık olduğu kanısındayım. Oysa şöyle bakmak lazım:
Sinema dediğimiz şey -belgesel bile olsa- bir yorumdur. Elbette gerçek olay yada kişiye yaklaşması için çok sayıda film çekilmelidir. Bu filmlerin azlığından ve ilk olmalarından kaynaklanıyor. Konu tabulaştırıldıkça hem tanıklar kayboluyor hem olaylar bulanıklaşıyor. Bu konudaki kitaplar da az. Çoğaldıkça, yeni bakış açıları girdikçe eleştiri hakkımız doğacaktır.
Kurtuluş savaşı, Cumhuriyet ve Atatürk konusunda daha çok film çekilmeli, daha çok yazılmalı bence. Özgür sinema daha çok üretmeli ve konuyu ayrı noktalardan aydınlatmalı. Dizileri de dahil edersek -kendi sözleriyle ifade edelim- "Beni görmek demek behemahal yüzümü görmek demek değildir" ise, gündemde kalması için didaktik tarzından kurtulmalı ve çoğalmalıdır.
Ne dersiniz?
Kurtuluş savaşı, Cumhuriyet ve Atatürk konusunda daha çok film çekilmeli, daha çok yazılmalı bence. Özgür sinema daha çok üretmeli ve konuyu ayrı noktalardan aydınlatmalı. Dizileri de dahil edersek -kendi sözleriyle ifade edelim- "Beni görmek demek behemahal yüzümü görmek demek değildir" ise, gündemde kalması için didaktik tarzından kurtulmalı ve çoğalmalıdır.
Ne dersiniz?
1 yorum:
Bir aralar Rutkay Aziz performansı vardı.İçlerinde ençok yakıştırdığım oydu.Zamanın da Can Dündar'ın Sarı Zeybek belgeselinde gerçekten duygulamıştım. Ondan sonra çıkanlar beni etkilemekten çok uzaktı.
Bir Hitlerin filmi,bir kraliçe elizabet,bir nelson mandelagibi sağlamsenaryo ve oyunculuğun olduğu filmler bekliyorum, doyadoya izlemek için.
Aklıma yazmakiçin konu getirdin karamelcim :)
Yorum Gönder