Genleriyle oynanmış namus çağının kayalarına yapışmış zavallı midyeleriyiz. Bilgi açlığıyla gurulduyor midelerimiz. Oku oku bitmiyor körolası deniz. Kolayına kaçmak istersek hayatı kırar sinemaya gideriz.
Gururumuzu çiğnetmek ne kelime müdürlerimizin sakızı, bonbon şekeriyiz.
Geyik muhabbetlerinin düşük sıcaklığında kolayca eririz. Memleket sorunlarını, konuş konuş bir türlü bitiremeyiz. Lütfen susun ve bunca zaman konuştuklarımızla geviş getiriniz!
Sanal gerçekliğimizde herkesten güzeliz. Bazen bi mail düşer, adam çıkar karnından timsahın. Kanıksarız başında akbaba bekleyen çocuğu. Araba çarpar bir adama, biri kurşuna dizilir. Gerçekliğinden ürperir yine de inkar ederiz. Yapay dünyanın inanılmaz efektleri, şeyhlerimiz.
Kan maillerini okumadan sileriz. Can Dündar ve Can Yücel'le dünyanın yuvarlaklığını ve dört ettiğini iki kere ikinin, yalnızlığımızı, duyarsızlığımızı ilk defa keşfederiz. Hormonlu seks fıkralarına ve kişi başı milli gelire güleriz
Velhasıl, güleriz ağlanacak halimize. Düzeltmek ne haddimize?
Neyse işinize dönün, silmeden önce lütfen mailimi forward ediniz!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder