9 Nisan 2010 Cuma

Karamsar, kötü, sıkıcı, iğrenç bir yazı, bay geldi diyenler okumasın

Geçer sandığım can sıkıntım yine devam ediyor. Kolay kolay böyle bi moodda olmam aslında. Ama bu sefer kötü. İyi bir şeyler olsa keşke bugün. Kafamın içinde kocaman kocaman bi sürü laf. Kahve falıma da bakılmaz benim. Böyle köpük köpük kabarmıştır içim. İşten de nefret ediyorum yazmak gelmiyor içimden. Bir işim var son 3 cümlesini yazsam bitecek yazmıyorum. Hem de 1 aydır. Zaten kitabım da ağdalandı bu sefer. Elime yapıştı kaldı. Bir yada iki sayfa zor okuyorum. Şimdi bu karamsar yazıma katlanmak zorundasınız ama gün doğmadan neler doğar. Belki yazının sonunda bir şeyler değişir.

Kendime kızıyorum aslında. Devamlı espiri yapmak zorunda değilim. Niye yapıyorum bunu? Etrafımdakiler gülsün diye. Gülseler ne olacak ki? Ne değişecek? Sana ne işte! Salak! Sana mı kalmış Polyannacılık? Böyle ağzının payını alır oturursun aşağıya.

Dün İnkılap kitabevine gittim edebiyat dergisi almak için. Kardeşim kitabevinde edebiyat dergisi olmaz mı? Sadece 4 tane vardır. Bana ne cosmolardan, marie cleirelerden, ekonomi, bilgisayar dergilerinden. Hani eczanede ilaç bulamamak gibi kozmetik ve oyuncaklardan. Ne tuhaf iş!

Dünkü sıkıntımın üstüne bir de bu binince Carrefour'u gezdim. Tadım yok ya hiç bir şey almadan çıktım. Gidip salak gibi Kentucky'nin önünde buldum kendimi. Zaten bu hafta hamur işleri filan abartmışım tuttum bi Vareity menu aldım. Saat gecenin 10'u. Öküzüm yaa... Daha oracıkta pişman oldum.

Bu haftasonu fazla mesai yok ne güzel. Buna bile sevinemiyorum. Sonuçta tüm monoton işler, sorumluluklar beni bekliyor. Böyle olunca monotonluklar daha da gözümü korkutuyor. Oturup haftasonunun ne kadar sıkıcı olabileceğini düşünüyorum Ama geçen hafta ilk kez tavrımı koydum. Sabahın köründe pat diye ben anneme gidiyorum dedim. Ama gitmedim. Yürüdüm. Sonra bi cafeye gittim. Akşam saatlerinde saçımı kestirip eve geldim ve yalan söylediğimi itiraf ettim. Şaşırdı eşim. Neden dedi. Senin telefonlarda birileriyle mıymıy konuşmalarına, gülmeyen suratına, suskunluklarına katlanamayacağımı hissettim dedim. O da daha ben yanındayken başkalarıyla bir sürü plan yaptığı halde, yataktan çıkmamış hiç.

Acaba bunları yazdım diye daha mı mutlu olacağım? Sanmam. Beni şimdi ne keyiflendirir onu bile bilmiyorum. Sadece bir sürpriz belki. Oturup onu bekleyeyim bari.

2 yorum:

misssfit dedi ki...

bende de aynı dertler var :(( netcez? bahar depresyonu deyip geçiştirmeye çalışıyorum ama bu bahar sanki yazdan beri devam ediyor gibime geliyor.

SeRiOuuS dedi ki...

hayat cok boktan yaw