İyi oyuncu-kötü oyuncu tartışmasına girmeden, sözlerine katılıyorum medya mağduru Sanem Çelik'in. Bence insanlık hallerinden biri: evli birini sevmek. Yargılamadan önce yaşamak lazım. Ben sadece köşeye kıstırılmış bir insanın benliğini bulma sürecini özetleyen cümlelerine vurgu yapmak istedim:
ABD’ye gittiği ilk dönemde kırgın, kızgın, paranoyak, korku dolu ve güvensiz olduğunu söyleyen Çelik sözlerini şöyle sürdürdü: "Gitmek, dünyayı gezmek, dünyanın çeşitli yerlerinde yaşamak ve yeni yerlerde kendimi yeniden keşfetmek isteği hep içimde vardı. Kendimi sınırlara sıkıştırılmış hissediyordum. Bunu kırmanın en iyi yolu bulunduğum yerin öbür ucuna gitmekti. Zıtlıklar düğümleri açar diye düşünürüm ki, öyle de oldu. ABD’de olmak gelmek bana üstümeyapışmış yaftaları, istemeden, bilmeden korunma duygusuyla büründüğüm, hiç de yakışmayan mimiklerimden sıyrılmamı, sisler arkasında kalmış kendi dünyamı sarıp sarmalamamı, bir piyon, bir oyuncak, bir isimdeğil de, insan olduğumu, Sanem olduğumu, bir özüm, bir benliğim olduğunu hatırlamamı sağladı.”
California’da yaşamaya başladığı ikinci yılda bugünü yaşayan, mesafeli ve saygının ön planda olduğu bir yerde yaşamanın tadını çıkarmaya başladığını söyleyen Çelik "Türkiye’den ilk geldiğinde önce ‘Ne çok kural var. Olmaz bu böyle.’ diyorsun. Sonra anlıyorsun, bu kocaman topraklarda iç barışı sağlayan bu adamların bildiği, bizim bilmediğimiz bir şey var. Şimdi burada, bu kurallar içindeki mesafe, bana şahane geliyor. Özgürlük bu dedirtiyor bana daha fazlasını görmediğim için. Sanırım burası çağdan uzaklaşmadan, dünyada olabileceğim en doğru yer.”
Sanem Çelik “Geçmiş geçmişte kaldı der İngilizler, katılırım. Yeniden yaşama şansımızın da olmadığını biliriz. Pişmanlık değil ama kabul edemediğim şeyler var. Ben hatalarımı reddetmem, derhal dersimi alırım, ikincisini de yapmam. Bir hedefim olmasa bana iyi gelen doğru yolları bulamazdım sanırım. Aşkın küçük artçılar gibi gelmesi an, gitmesi an meselesidir. Asıl sevgiye dönüştüğü zaman devamlılığı olur ve bir mana başlar orada işte. Bu yüzden aşk değil de sevgi peşindeyim ben, daha kalıcı.” “Kolay olmadığımı bilirim kurcalandığımda. Çok da kolayımdır iplerim bırakıldığında. İplerimi bırakmaya cesaret eden olmadı. Seçtim mi dururum orda, gitmem son ana kadar bir yere... Bilirler ordayken ordayım, başka yerde değil” diye konuştu.
2 yorum:
beğenirim ben bu hatunu..
keşke azcık görselde koysaydın. yazı daha şık olurdu..
Çok samimi buldum, ve yaşadıkları hakkında ve kurallar hakkında söylediklerine de hak verdim, ne yalan söyleyeyim.
Yorum Gönder