Berna Sultan beni kışkırtmayı iyi bilir ve arada benden sözler alır. Bu Tamagoşiler de onlardan biri. (Şarapla ilgili yazıma da başladım ama şarap bu bekletilmek ister:P) Ocak ayında yazdığım bir yazıydı bu Tamagoşiler. Hatırlamak için şurayı tıklayın. Bu yazıyı o yazının devamı haline getirelim.
Dedim ki samimi bir şekilde yazmaya çalışıyorum. Özellikle itiraflarım başlığı altında kendimden çok açık veriyorum. Giderek daha çok okunmak, daha çok açılmak ise büyük bir tehlikeye sürüklüyor beni. O nedenle belki en güzeli eski itirafları silmek belki teker teker. Mutlaka olaylarda ilgisi olanların adlarını değiştiriyorum ama yine bilmeden ne onlara zarar vermeliyim ne de kendime. Küçük günahlarını attığın deniz bir gün tsunami yapabilir. (Bak bu günün sözü olsun, güzel oldu)
Komiklik doğamda var. İnsanları güldürmek. Hele ki yaratıcılıkla olunca benim gözümde değeri artıyor. Ama başkaları tarafından çabucak tüketilmesi de yarattıklarımın kalitesinden şüpheye düşürüyor. Yine de yazarken çok eğleniyorum. Mesela röportaj sorularını hazırlarken.
Çok yönlüyüm. Seviyorum bunu. Yaşlanmayı geciktirici bir kür gibi besliyorum ruhumu. Etrafımdakilerin de faydalanmasını istiyorum. Siz Denediniz mi/Yaptınız mı, Googıllamadan, Sinema Eleştirileri, Kitap Tavsiyeleri serisi bunun için var. Zaman zaman seriler uydurmam mesaj denmese de aktarma kaygımdan... Paylaştıkça çoğalıyorum. Sizlerden de çok şey öğreniyorum.
Sevgili Tamogoşiler, ses verin. Paylaşın. Şu blog sayfasını okula gittim/ders çalıştım/uyudumlarla doldurmayın Allasen. Ne okudunuz, neyi beğendiniz, neden beğendiniz? Yazın ki öğreniim, yazık diil mi bu kazık kadar sübyana:)))
1 yorum:
-Sevgili Tamagoşiler,-
Tam Karamel'in ağzından çıkabilecek bir hitap. Öyle yansıtıyo ki seni. Analizini istersen yaparım.
Tamagoşi olmaktan çok mutluyum. :)
İlkini de çok tutmuştum ben bu yazının.
Sevgiler, saygılar Karamel.
Yorum Gönder