16 Nisan 2010 Cuma

SİZ GÖRDÜNÜZ MÜ?

Toledo
Biliyorum ölmeden önce "yapılması/görülmesi gereken 101..." serisine benzedi ve kabak tadı verdi belki ama ben yazmaktan henüz bıkmadım. Büyüklük taslamak için de yazmıyorum. Size sadece soruyorum ve beğenilerinizi/eleştirilerinizi duymak, güzellikleri paylaşmak istiyorum.

-Kurşunlu Şelalesi'ndeki yapraklarla örülü patikadan yürüyüp, Pekin ördeklerinin yüzdüğü durgun suya geldiğinizde tahta köprü üstünden alabalıklara ekmek atarak, uzaktan gelen su sesine odaklanmak için bir anlığına gözünüzü kapatıp o anı ölümsüzleştirmek
-Safranbolu'da bir konakta gecelemek, sabah kahvaltısını konağın sahibiyle onun hazırladığı yüresel tatlarla yapmak
-Piyerloti'de Haliç'e bakarken közde pişirilmiş Türk kahvesi içmek
-Uzungöl'ü köyün sırtlarına çıkarak anemonların içine oturarak seyretmek
-Toledo'ya tırmanırken altından delice bir nehrin aktığı yüksek taş köprüden geçmek, akşam güneşinin vurduğu anda kırmızı tuğlayla yapılmış dar sokaklı şehri izlemek
-Venedik'te 40 köprüyü de yürüyerek geçmek, semt pazarındaki sebzeleri alıp koklamak, kürkler giymiş bakımlı pazarcı kadınlara selam vermek
-Amasya'da kayalara kazınmış Kral Mezarlarına çıkmak için güneşlin şehrin üstüne düşmesini, yüzyıllık çınarların kollarında bir şehrin yavaş yavaş uyanmasını seyretmek, Yeşilırmak kenarındaki restore edilmiş antik evlerin resmini yapmak
-Çukurcuma ve Çukurbostan'ı boynunuzda fotoğraf makinesiyle gezip mahalle çocuklarının Helloo! demelerine gülümseyerek cevap vermek
-Sinop'un en ucundan ve Asos'tan denize bir taş atmak
-Kaş'ta tekne turuna katılıp Demre'ye çıkmak
-Eiffel'in orta katında "Amaan yukarı da çıktık deriz ne para vereceğiz, aha aynı manzara!" diyen iki Türk vatandaşını bozmamaya gayret ederek, uzakta parlayan Napolyon Kilisesi'ne zoom yapmak
-Barcelona'da La Sagrada Familia'nın kulelerine bakarken şapkanı düşürmek, Gaudi'nin şehre bıraktığı ayak izlerini takip etmek, Kristof Colomb deniz müzesindeki hologramlı kadırgaya binip kürek çeken köleleri izlemek
-Olimpos'a inmeden Uluçınar'da altınızdan akan çavlana bakarak kerevete bağdaş kurup sabırla balığınızı beklemek
-Girne kalesinde "Ellemeee!", "Dokunmaaa!" diye hoperlörden size bağıran bekçilere aldırmadan işkence gören köleyi sembolize eden mankenin kasıklarına yapıştırılmış simsiyah postişe dokunmak ve yerlere yatmak
-Bodrum Kalesi'nde bir amfora üfleyerek içine nazar bocukları dolduran cam ustasını seyretmek
-Meryem Ana Kilise'sine laf olsun diye bir mum dikmek

Hiç yorum yok: