18 Ağustos 2010 Çarşamba

Plazapeople Hayvanı


Tebdili Mekanda Ferahlık Vardır

Mekan değiştirdim ve 4 yıl önceki yerime döndüm. İşin özü bu. Vakti pek kıymetli olanlar bu cümleyi okuyup işine dönsün. Vakti bol olanlar dikkatle okusun, plazapeoplecıkları tanıtıp, sonunda sınav yapıcaam. Vakti makul olanlar koyu renk cümleleri okusun.


Pek bişii değişmemiş. Bazı odaları yıkıp genişletmişler sadece. Zaten bu duvar yıkıp, paravan koymaca işlerini pek sever inşaat-emlak bölümü. Çalışırken bir bakarsınız ölçü alıyorlar. Ne yapacakları konusunda geyikler yarım gün sürer. Ne diyordum? Duvarları yıkınca ortalık genişlemiş ama işten onca çıkan kişiden sonra boş masalar artmış. Sıcak karşılandım ne yalan söyleyeyim. Tanıdık olmasalar da seslerine aşinayım. Gerçi kırmızı halı yoktu bak, ama yüzlerine vurmadım ayıplarını. Onlar utansın! Gelirken isteksizdim ya sevdim yeni yerimi. Zaten insan alışan hayvandır. Aynı bölüm olmamasına karşın, aynı masaya denk geldim. Vardır hakkında hayırlısı dedim. Masayla bitmiyor tabi iş, telefondu, sistemdi, bilgisayardı, zarrtı zurttu hazır olmadığından 2 gün bunları takip etmen gerekir. Neyse ki böyle durumlarda melek yüzlü biri sana telefon, hesap makinesi, zımba bulur. O an ona sarılıp uzun uzun öpmek istersin ama yakışmaz. Maillerime ulaşamadın uzunca bir süre. Abi meğer zaman geçmiyormuş mail olmayınca:)) Dediler ki eski database'in geç taşınır. Ama faydası olsun diye gereksiz maillerini sil. İnternet üzerinden mailime ulaşıp 5 saat mail sildim. Ne çok gereksiz mail saklamışım. İyi oldu temizlik.


Sun sun b.ktur işin!

Yaptığım iş, daha önce yaptığım işle bağlantılı olduğundan ilginç geldi. Ama yarın bu işin sunum kısmı var. Bakalım ne halt yiyceem. Boru diil, koskoca GM, GMY'ler ve 15 kişi önünden konuşacağım. Eberek güberek yapmak da var, ters köşeye yatıran sorular karşısında. Ama bu işi yapamayacağımı düşünenleri de utandırmak istemiyor değilim.


4 sene önceki arkadaşlarımın % 90'ı gitmiş. Gitmiş derken çoğu çıkarılmış tabii krizde. Gidenlere acıyacak halim yok. Benden iyi yerlere kapak atmışlar zaten. Beter olsunlar(!).Yeni yüzler, genç insanlar... Ama yarı mutsuzlar. Küçük şakalarla ikişerli üçerli fısırdaşıp gülüşüyorlar arada bir. Beyaz gömlekler, bordo kravatlar, hafif göbekler, kalite parfümler... Bir sessizlik ki sormayın. Telefonların sesi kısılmış. Üstelik başkasının telefonunu çeken de yok. 4 yıldır çalıştığım gürültülü yerden sonra oldukça yadırgadım. Unutmuşum bunları. Unuttuğum diğer konu da bu "+" şeklindeki masalarda herkesin birbirinin özel telefonlarına tanık olması. Hayır duymak sorun değil de işin yoksa oturup duyduğun bölük pörçük kelimelere senaryo yaz:))) Her plazapeople hayvanı dakkada 3 konuşma duyup, 3 alternetif senaryo yazma yeteneği sahiptir. Bu senaryolar geviş esnasında diğer girdilerle birleştirilip dedikodu olarak ortaya bırkılır. Bu hayvanların tek faydası da budur. Böylece işyerinde kim aldatıyor, kimin borcu var, kim ne giyiyor ortaya çıkar.


Plazapeople

Plazapeople hayvanı, sessiz konuşur işyerinde, işten çıkınca azarlar, bilmeyenlere öğreteyim. Yemekhane varsa arı kovanı gibidir. Koridolarda karşılıklı süzüşmeler, yakın mekanlara keşifler, sigara içenlere yarenlik etmek için kapı önünde geyikler filan... Asansörlerde tekrar susulur. Kızlar her katta ineni askere gidermişçesine öperek uğurlarlar. Dolaplar tıka basa dosya doludur. Ama aralarda bazı dolapları kazara açsanız kızların parmakarası terliklerini bile bulabilirsiniz. Çay ocaklarından çay almak bir saat sürer ne hikmetse. Tuvaletler eğer küçükse, -hele bir de üstlerinizle ortak kullanıyorsanız- hacetinizi sessizce halledersiniz. Aynada ya da işerken gözgöze gelip naber dersiniz? Genelde bu soruya detaylı cevap verilmez "nolsun, işiyorum" diye filan:))


Plaza insanlarını yaşatmak için temel unsur klimadır. Klimasız bir plazapeople hayvanını bir saat yaşatamazsın. Bunlara yemek ver, yemekhane yap, yemeklere, yağına bin türlü kulp bulurlar. Yemek fişi var çevredeki yerler pahalı derler, ne yiyeceklerini bilemezler. Bir türlü memnun edemezsin bunları. Plazapeople'ın dişileri genelde otoparkın duvarlarını arabanın rengine uydurmak konusunda ısrarcıdır. Fotokopibaşı sohpetlerini pek severler. Saç ve ayakkabı kelimesi geçmeyen cümlelerden uzak dururlarken kilo kelimesi geçen cümlelerden pek bi hoşlanırlar. Erkekleri ise avcıdır, frikik koştururlar. Yüksek yerlere yuva kurdukları halde alışırken genelde gün boyu arkalarını denize, ormana, güzel manzaraya arkalarını dönerler. Hatta masalarının paravanlarına doğa resmi yapıştırırlar. Bu hayvanlara gelen ziyaretçilerin ilk söylediği laf: "negdan güzel biyerde çalışıyorsunuz" cümle öbeğidir. Bu yanılsamayı farkettiklerinde bu hayvanların gerçekten mal yani hayvan olduklarını içlerinden geçirmeleridir.


Plazapeople hakkında sınav

1-Bu hayvanların kökeni nedir?

2-Bu hayvanların beslenme biçimini maddeler halinde yazınız.

Ne var? Okuduğunuz yerden soracağımı mı sandınız?

6 yorum:

Adsız dedi ki...

hadi bakam, hayırlı ola caramel.

Aslısın dedi ki...

Hahaha süper, ben de onlardan biriyim.
Sorulara cevap:
1- kökenleri; uzun uğraşlar sonucu kazanılmış iyi üniversiteler.
2-3 öğün düzgün beslenme ve ara öğünlerde zıkkımlanılan çikolatalar,
diyettelerse: eti formlar, mavi yeşiller, yemekhaneden öğlen getirilmiş light yoğurtlar. Masalarda su şişeleri, arada kahve ve çaylar

kremkaramel dedi ki...

Aslı hiç yanıltmamış oldun böylece tezlerimi. Sonuna kadar okuyup, sorulara atlayana plazapeople hayvancığı diyorduk biz de zaten:) Cevaplar süper. Kör, pay, kendinden, biçmek kelimelerinden de çok kolay cümle kurabilirsin sen:)))

Aslısın dedi ki...

valla doğru sonuna kadar okuduum ve cevapları da atlamadım :) ee kurumsal hayat iş sorumululuğu falan derken robotsam günahım ne :)
Ama ben robotum, öyle anlam yükleyemem cümleye, çeşitli kombinasyonlarda bir araya getirebilirim istersen kelimeleri :))

The King dedi ki...

Karamel tam arşivlik olmuş bu yazı. Aklıma neler geldi neler bir anda. Çok sevdim valla.

kremkaramel dedi ki...

Aaa Kralım teşrif etmiş bloguma:)
Bir müddet gözlemlerimi aktarmaya devam edeceğim zaten. Dünkü yazımı okumadın mı?