Motorsiklet kullanan bir müşterim vardı. Yaşam doluydu gözleri. Bir şeyler anlatırken heyecanını geçirirdi bana. Giderken bahçeye koyduğu kıyafetlerini yavaş yavaş giymesi hoşuma giderdi. Motorsiklet iştahım kabardıkça kabarırdı. Robocop gibi gelirdi bana. Kızkardeşinin de motorsiklet düşkünü olduğunu, kafası bozuldu mu yakın yerlere gittiğini anlatırdı. Özgürlüğüne imrenirdim.
Bir akşam eve gittiğimde kayınpederimin aldığı bulmaca gazetelerine düşünmeden hızla gözatarken beynim minicik bir vesikalığı tanımış olmalı ki, çevirdiğim sayfaya geri döndüm. "Yine kask ihmali, yine sürat" yazıyordu altında. Bir paragrafa sığdırılmış öylesine bir III. Sayfa haberi...
Ertesi gün telefona sarıldım, başsağlığı diledim babasına. Bir haftasonra bize uğradığında motorsikletleri satışa çıkardığını söylüyordu. Kızını kaybetmeyi de göze alamazdı. Özgür Robocop, ses sınırını aşmış bilinmez diyarlara yol açmıştı artık.
O gün bugündür III. sayfada tanıdık birilerine rastlama ihtimalinden korkmuşumdur. (Ama şimdi aklıma geliyor bak, elindeki silahla rus ruleti oynayan bir (asker) arkadaşım, eşinin gözü önünde canından olmuş ve ilk sayfaya çıkmıştı:( 2 tekerlek ve 6 delikli bir tekerlek şeytanın kışkırtmasına açık demek ki... )
1 yorum:
işte böyle bir şey ölüm; farkında olmadan, beklemeden ve ansızın çıkıp geliveriyor.
her an hazırlıklı olmalıyız gibi geliyor bana; sevinirken, gülerken, heyecan doluyken... ne zaman geleceği belli olmuyor çünkü.
Yorum Gönder