27 Mart 2010 Cumartesi

ÖKKEŞ

Göğsündeki kıllar hamam böceğinin antenleri gibi kara ve kaşları polisle çatışmış, barikat kurmuş, lastik yakmış sanki... Göbeğinin eksi yirmi derece altında bir pantolon... Batı yakasının hikayesi, doğu yakasına düşman olmalı ki kavuşmamış... Sele zeytini aktarmış gibi -kelaterden- tırnak dipleri. Budanmamış gür sesi ile ölçüyü fazla kaçırdığı zilime bakıp hesap soruyorum. Korkmuyorum hiç. Makamım, apartmanın yöneticilik cumhuriyeti.

Diyezin diyezi bir tonda boynunu büküp, "Abi, şu bizim maaş işini de konuştunuz mu, toplantıda?" dedi. Aynı plağı koydum, dinledi gitti:
"Bakarız, Ökkeş Efendi."
"Bakarız, Ökkeş Efendi."
"Bakarız, Ökkeş Efendi."
"Bakarız, Ökkeş Efendi."
"Bakarız, Ökkeş Efendi."

Hiç yorum yok: