3 Aralık 2009 Perşembe

GYA CSA'ya (İkisi de GDO'ya) karşı

(Resmi Nakhar'dan çaldım, ben röportaj diye kafasının etini yerken)
GDO’nun gündemde olduğu bugünlerde, Kyoto taraftarı GYA(Günah Yüklenen Adam) ile röportaj yapma fikri nasıl doğdu diyeceksiniz. CSA(Canı Sıkılan Adam) olarak görevim can sıkıntısından kurtulmak olduğuna göre, sıkıntıdan diye cevaplayayım. Gerçi Wakan Tanka’nın Bayram’da bir röportaj yapıp yorumları destelemesine kıl olmuştum. Ben de parayı bastırıp “arrbi blogçu” getirdim. Röportaj boyunca ben Nakhar'a sıkıntımı aktarmaya çalıştım, o inatla "ben ne günah yüklemeye kalkanları göğüsledim bu sorulardan mı tırsçaam" dedi. Söyleşi öncesi gözünü bayaa bi korkuttuysam da bana mısın demedi. Samimiyetle ve ivedilikle cevapladı sağolsun. Başka bir müjde vereyim şimdi Wakan Tanka ile röportaj gerçekleştirdim. Ama 2 gün bekleyin. Deşifre çalışmaları sürüyor haber merkezimde:P

Güzide basınımızın harika(!) üslubu ile cımbızlı ara başlıklarla sunmaya başlıyorum:

ARKADAŞLARIMA EMPOZE EDERİM!:) DANN!

CSA-Ne zaman, neyle ve nasıl mutlu oluyorsun?

GYA-Kendi evimdeyken annemi güldürmek, temizlik, yemek yapmak gibi uğraşlarla meşgul olurken bir yandan hafif bir şeyler içip dinlerken mutlu hissediyorum... Sevgilimle birlikteyken, onun varlığı, uyurken nefes alışı bile beni mutlu ediyor geriye kalan şeyler paha biçilemez... Arkadaşlarımlayken onların göremediği mutluluk ayrıntılarını onlara empoze etmeye çalışmak ve aynı enerjiyi onlardan alabilmekten mutluluk duyuyorum... Dışarıda ise birilerinin isimsiz kahramanı olmak mutlu ediyor beni, yardıma ihtiyacı olan birine yardım etmek (komik ama, çakmağı yanmayan birine sessizce çakmak uzatmak bile mutluluk nedeni)

CSA-Kendini samimi bir arkadaşına anlatmakla, sanal bir maske ardından herkese anlatmak arasında ne fark var?

GYA-Pek fark yok aslında, sanal dünyada maskelenen tek şey kimlik bilgilerim, adım, ev adresim, onun dışında ne yazıyorsam, samimi arkadaşlarıma anlattıklarımdır. Arkadaşlarım extra olarak o anki ruh halimin yüzümdeki yansımalarını görebiliyor, sanal dünyada ise 19 yaşında, hastalanmış ve uyur vaziyetteki fotoğrafım var...

CSA-Sinemaya 7. sanat dendiği malum. 8. sanat dalı senin için nedir?

GYA-Bu konu biraz komplike sanırım, öncelikle 7.'ye gelene kadar hangi sanat türleri var onu bilmem lazım gelir... Bu soruyu blog yazarlığı bir sanattır ve 8.olabilir diye geçiştireceğim...

CSA-Şiir nedir senin için? Şiiri bırakır mısın veya şiir seni bırakır mı dersin?

GYA-Şiir, söylenmiş veyahut hiç söylenmemiş cümlelerin ardı sıra bir bütün oluşturabilmesi ve okuyucunun ya da dinleyicinin bunlardan kendince bir anlam çıkarabilmesi, şairin anlatmak istediğini az çok anlayabilmesi gereken bir edebiyat meşgalesi bence... Şiiri bırakıyorum demekle olmuyor ki, bazen aylarca durursun yazmadan sonra bir bakarsın kelimeler akıyor kendiliğinden ve yazıyorsun...

CSA-Aşk dediğin acılı mı olmalı? Risk almalı mı? Kaç kez aşık olabilir sence insan? Aşk nedir sahi?

GYA-Aşk kebap değil ki acılı acısız diye ayırd edebilelim, tatlı acılar var mesela tarçın çok fazla kaçırdığın zaman acı olur, tatlı toz biber fazla kaçırdın mı yakar geçer, o yüzden orta karar olmalı, yanında olmadı mı özlemelisin, yanındayken tadını çıkarmalısın... Aşırı öfke, sabır, duygusallık boğar adamı kararında olmalı yani... Her ilişkide bir risk her zaman var bana kalırsa, ayrılma riski, eşinin ölme riski, abi kardeş olma riski aşk için bu risk kesinlikle alınır, alınmalı!.. Defalarca aşık olabilir insan, Aşk önemli bir mevzu değildir çünkü, önemli olan sevgi bağı kurabilmektir, değer verebilmek ve alabilmektir, aşk geçici, sevgi bakidir... Aynı, yemek gibi. Yemek biter, damakta tadı tuzu kalır, iyi bir yemek de damakta tat bırakır...

SÜMÜK SEVMEM!:) DANN!

CSA-Bir blogu izlemekten ne zaman vazgeçersin?

GYA-Kendini tekrar ettiğinde ve bunu gözüme soka soka yaptığında, aşırı duygusal çizgide olduğunda, yani sürekli salya sümük olduğunda, sürekli kahretsinli, bıktımlı, sıkıldımlı bunalım olduğunda ayda bir bakmaya başlarım sonra yavaş yavaş kopar gider...

YALANCIYDIM!:) DANN!

CSA-Yalanın masumu olur mu? Zincirleme bir yalanı nasıl bitirebilirsin?

GYA-Olur elbette, karşıdaki insan kırılacaksa üzülecekse, iki arkadaş barıştırılacaksa, olay ya da kavga çıkması önlenecekse masumdur... Zincirleme yalanlarım oldu ergenlik dönemlerimde. aradan 1-2 yıl geçtiğinde, hoş bir zamanda, yine karşıdaki insanı kırmadan gönlünü alarak bitirebilir insan... O zaman ki şartlarda şu sebeplerden ötürü bu yalanı söyledim denilebilir... Ki ben bunu yaptım...

CSA-Adsız rumuzla bırakılan yorumları ne zaman ciddiye alıyorsun? Sanal bir platformda gerçek kimliğini saklayarak herkes bir rumuz kullandığına göre adsızlar daha cesur ve samimi değiller mi?

GYA-Küfredilmediği zaman, aşırı bir sevgi gösterisi olmadığı zaman ciddiye alınabilir ya da kendi fikrince atıp tutmuyorsa, Eşcinsellik konusu atıp tutmaya ülkemizde çok müsait bir konu mesela ve bazen bu konuda adsız yorumlar gelebiliyor... Kimsenin, ailem dahil cinsel kimliğimi sorgulamaya hakkı olduğunu düşünmüyorum, yaşadığım(ız) şeyi yalnızca ben idrak edebiyorum... Bu sebepler göz önüne alındığında adsız olarak daha hakaretamiz yorumlar bırakmada cesur davranabiliyor insanlar ama rumuz dahi olsa bir kimliği olan insanları daha fazla ciddiye aldığımı söyleyebilirim...

MUHAFAZAKARIM, DUA EDİYORUM:) DANN!

CSA-Tabuların var mı? Büyük konuşur musun?

GYA-Tabularım var elbette, bir çoğumuzun tabularımı anlayışla karşılayacağını biliyorum... Liberal bir insan değilim, daha muhafazakar (din anlamında değil) bir ailede ve çevrede büyüdüm, insanlarla iletişimim, ilişkilerim belli başlı kurallar dahilince devam edebiliyor herkes gibi... Büyük konuşmamaya özen gösteriyorum, ama insan evladıyız beşeriyetimiz mevcut bu yüzden arada kaçabiliyor bazı laflar, toparlamaya çalışıp, söylediğim şeylerden muaf olmak için dua ediyorum...

CSA-Girdiğin bir mekanda yakışıklı birini görünce iç sesin ne der? Ne tür bir tavır takınırsın?

GYA-Sanırım yakışıklı anlayışım gelişmemiş benim, Allah sahibine bağışlasın der iç sesim, çoğunlukla etrafla ilgilenmiyorum ama, hani olur da görürsem tepkim bu olur... Herhangi bir tavır takınmamı gerektirecek bir durum olmaz sanırım, mekanda ne işim varsa işimi hallederim tek başına kafelere barlara giden biri değilimdir zaten, arkadaşlarımı görür çıkarım vs...

CSA-Komplekslerinin ne kadarından soyunabilirsin?

GYA-Tanrının bana verdikleriyle yetinebilecek kadar komplekssiz olmaya çalışıyorum diyelim...

CSA-Bir ilişkiye başlamak mı, sürdürmek mi, bitirmek mi daha zor?

GYA-Bir ilişkiyi sürdürebilmek her zaman daha zordur, aşk dediğimiz cinsel arzulama bittiğinde yerine sevgi konulabiliyorsa beraberlik sürdürebilirlik kazanıyor iki tarafın çabasıyla...

CSA-Teşekkür ederim.

GYA-Bişii diil bi daa olmasın! (Pekala bunu ben ekledim itiraf ediyorum)

1 yorum:

Xenophilius dedi ki...

Güzel röportaj,kutlarım=)