24 Mayıs 2012 Perşembe

Leyleği havada görmek

Gördüm! Vallahi de gördüm. İlk olarak yolum Bozcaada'ya düştü. Bu haftasonu Saint Petersburg'a gidiyorum. Sonra Antalya. Sonra Kuşadası. Arada yine Bozcaada ve olursa bayramda da Malta. Hadi bakalım ne kadarını becerebileceğim.

Bozcaada'ya giderken yanıma bir kitap aldım: SOĞUK KORKU diye. Polisiye romanları çok sevmeye başladım ben. 3 günlük seyahatte bitiriverdim. Tavsiye ederim kitabı.

Köylerden geçtim yolda. Çocukluğumdan bu yana ne değişmiş/ne değişmemiş derseniz: dağınık ve sıvasız duvarlar, teneke saksılar duruyor. Araya bir kaç plastik saksı amacıyla imal edilmiş saksılar girmiş Allahtan. Bir mevlüt okunuyordu geçtiğim köyde, 30 yaş üstü kadınlar şalvarlı ve örtülü idi ama bekar kızlar kolkola sokaklarda gülüşerek yürüyorlardı. 20 sene sonra ne olacak acaba diye düşünmeden duramadım.

Bu sene çok yağmur yağdığı ve havalar erken ısındığı için etraf çok yeşildi. Kuşlar da daha mı gürültücü olmuşlar ne:) Şikayetçi değilim. Bozcaada tatilim kucağımdaki 6 köpek eniği ile geçti. Terapi gibiydi. E tabii en güzeli deeee: ANNE YEMEĞİ idi. Çiğ dolmalar, enginarlı baklalar, fırın köfteler, pastırmalı kuru fasülyeler, domatesli bulgur pilavları, domatesli şehriye çorbaları, lokum ekmekleri...

Dönerken de Ezine'den koyun yoğurdu, höşmelim ve köy ekmeği aldım. Değmeyin keyfime...

St Petersburg izlenmimlerimi haftaya yazarım artık.